Galatasaray'ın kalan fikstüründe belki de en zor maçıydı Mersin İdmanyurdu deplasmanı... Geçtiğimiz haftasonu Beşiktaş'ın takılmasıyla liderliği ele geçiren ve önemli bir avantaj yakalayan Galatasaray'ın en ufak bir kayba tahammülü yoktu. Mersin İdmanyurdu ise, rakiplerinin son haftalardaki puan kayıplarının ardından matematiksel olarak Avrupa Ligi'ne katılma şansına sahipti. Bu şansı sonuna kadar kullanmak isteyen ev sahibi, bu amaçla çıkacaktı liderin karşısına... Son 3 maçında 2 kez 1-0 kazanmayı bilen ve kalesini Muslera sayesinde gole kapatan Galatasaray, her maç kötü oyuna rağmen farklı bir kahraman çıkarmasını biliyordu. Hamza Hamzaoğlu ve kurmayları biraz da buna güveniyordu. Rıza Çalımbay ise takım oyununa ve Galatasaray'a boş alan bırakmamaya dayalı sistemiyle sahadaydı. İki takımın kadrosunda da sürpriz görülmedi. Hamza Hamzaoğlu, son haftalarda kadro konusunda doğruyu buldu ve formlarına göre takımın en iyilerini ilk 11'de sahaya sürüyor. Mersin'de ise, sadece Nihat Şahin varken; kalede güven vermeyen Muammer'in tercih edilmesi sorgulanabilir.
Ev sahibi Mersin, ilk yarıyı başlatan düdükle birlikte maça hızlı başladı. Nakoulma'nın atletik özelliklerinden faydalanarak rakip savunmayı yıprattılar ancak Muslera'yı geçemediler. İlk 10 dakikalık bölümün ardından oyunu dengeleyen Galatasaray, daha etkili olmaya başladı. Sneijder'in müthiş frikiğini kaleci Muammer güçlükle karşılayabilirken; bu pozisyonun hemen devamında Yasin Öztekin, Mersin savunmasının boşluklarını değerlendirerek ve Servet'i saf dışı bırakarak şık bir vuruşla durumu 1-0'a getirdi. Golü bulduktan sonra dengeyi koruyamayan Galatasaray, kalesinde yine tehlikeli pozisyonlar gördü. Mersin'li Pedriel ve Oktay Delibalta'nın başı çektiği bu pozisyonlarda, Galatasaray'da günün başarılı ismi kaleci Fernando Muslera rakibe geçit vermedi. Lider, devre arasına 1-0 galip giriyordu.
İkinci 45 dakika, ilkine göre çok daha ruhsuz bir tempoda geçti. Galatasaray, önde olmanın ve puan kaybetmek istememenin verdiği stresle daha çok geriye çekildi ve Mersin'i geride karşıladı. Kontra atakları kullanarak Mersin ceza sahasına girmeye çalıştılar. Mersin de oyunu rakip kaleye yıkmakta ve pozisyon bulmakta zorlandı. Neredeyse 70. dakikaya kadar süren orta saha ağırlıklı bir mücadele izledik. Bu dakikaların ardından Galatasaray, Burak ile net bir gol pozisyonundan yararlanamazken; ardından Nakoulma, Mersin'in net beraberlik şansında düzgün bir vuruş yapamadı. Az pozisyonlu geçen ikinci yarıda, akılda kalan iki pozisyon bunlardı. Galatasaray, 1-0 kazanarak şampiyonluk yolunda çok önemli bir engeli geçti. Son 4 haftada 3. kez 1-0 kazanmış oldu. Ve sahada yine kazanmaya odaklı vasat bir futbol vardı.
Maçın yıldızı, kesinlikle Fernando Muslera'ydı. Bugün, kalesinde devleşerek net 6 pozisyonda rakibin golüne engel oldu. Üst üste 4 maçtır kalesini gole kaparken; formuyla göz kamaştırdı. Son haftalarda Yasin, Sneijder ve Burak gibi atanlarıyla kazanan Galatasaray, bugün tutanıyla zafere ulaştı. Neuer'vari bir performans sergiledi. Ancak maçın son dakikalarında gördüğü sarı kart olmadı. Uruguaylı kaleci, şampiyonluk yolunda cezalı duruma düştü ve haftasonu Gençlerbirliği maçında forma giyemeyecek. Bu nedenle, Galatasaray'ın kalan fikstürdeki en zorlu maçı Mersin, yerini Gençlerbirliği'ne devretti. Galatasaray, önümüzdeki haftasonu evinde Gençlerbirliği'ni ağırlayacağı maçta, formsuz kalecileri Sinan ve Eray'a çok dikkat etmeli... Sarı-kırmızılılar için savunma anlamında zor bir 90 dakika olacak. Son bölümü Emre Çolak'a ayıralım... Galatasaray kariyerinde en fazla şansı Hamza Hamzaoğlu'nun döneminde bulan Emre Çolak, performansıyla da göz dolduruyordu. Ancak bugün oyundan çıktıktan sonra Hamza Hoca'ya yaptığı tavır hiç de hoş olmadı.
Şampiyonluk yarışı, aslında büyük oranda geçtiğimiz haftasonu Beşiktaş'ın puan kaybedişiyle son buldu. Büyük bir avantaja sahip olan Galatasaray, puan kaybetmediği takdirde rakiplerine bakmadan şampiyon olacak. Fenerbahçe ve Beşiktaş'ın ise, kalan 4 maçı kazanmak ve liderin puan kaybını beklemekten başka çaresi yok...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder