26 Temmuz 2015 Pazar

Haybeden Futbol Sohbetleri-1



CezaSahasıİçindekiAdam adlı blogumda, spor haberleri ve analizleri gibi keyifli spor sohbetleri de yer alacak. Haybeden Futbol Sohbetleri, spordan bir şekilde yolu geçmiş veya iyi spor takipçilerini ağırlayacak. Bölümün ilk konuğu, tabii ki Liverpool Türkiye hareketinin önemli temsilcilerinden çok da sevdiğim arkadaşım Canberk Aygün'den başkası olamazdı. Canberk ile 67 dakikalık keyifli bir Avrupa'dan futbol sohbeti gerçekleştirdik. Okuması uzun evet; fakat okumazsanız çok şey kaybedersiniz.. Başlayalım o halde...
"Tahminim, Beşiktaş'ın şampiyon olacağı yönünde"
Ben: Spor Toto Süper Lig ile başlayalım… Şampiyonluk yolunda savaşan Beşiktaş, Galatasaray ve Fenerbahçe'nin zorlu maçları bulunuyor. Şu anda Trabzon engelini geçen Beşiktaş, daha şanslı gibi duruyor. Şampiyonluk yarışını bir de senden değerlendirmeni istesem…
Canberk Aygün: Tahminim, Beşiktaş'ın şampiyon olacağı yönünde… Beşiktaş bazı anlarda kötü de oynasa, yarattığı baskıyla rakibe biz size en kötü 1 gol atacağız imajı veriyor. Mesela Fenerbahçe'ye bakalım… Fenerbahçe, Galatasaray-Beşiktaş derbisinin berabere bitmesini isteyecek. Çünkü iki ekipten biri kazandığında, Fenerbahçe'nin şansı yok denecek kadar azalacak. Kazanmalarına rağmen kötü oynuyorlar. Galatasaray da Sneijder olmadığı zaman kilidi açmakta zorlanıyor. Burak'ın ve Emre'nin artan formu da var. Zaten artık iyi futbol değil, skor önemli… Beşiktaş, oyuncularının verimi anlamıyla da Fenerbahçe ve Galatasaray'a üstünlük sağlıyor. Örnek vermek gerekirse, Cenk Tosun'un son saniye golü… Galatasaray ve Fenerbahçe'de bu da yok.
Ben: Malum artık sezon sonu yaklaşıyor. Yaz transfer dönemi açılacak. Şimdiden kulüplerimiz için Avrupa'dan birçok isim yazılıp çizilmeye başlandı. Avrupa'da sözleşmesi biten ve bonservisini eline alacak Gignac, De Jong, Gourcuff gibi pek çok önemli isim bulunuyor. Tabii ki çoğu yine Türkiye'ye gelmeyecek. Ancak biraz fanteziye kaçıp hangi oyuncu Türkiye'ye gelmeli ve hangi takıma yakışır tarzlarında bir oyun oynasak seninle…
C. A: En sevdiğim konu… En baştan başlarsak, kaleci arayanlar İtalya'ya yönelmeli, Sergio Romero ve Neto'nun sözleşmesi bitiyor.
Ben: Neto, Juventus veya Roma'dan birine gidecek yüksek ihtimal…
C. A: Tamam o zaman. Sergio Romero, geri planda kalan iyi bir kaleci bana göre… Mutlaka Avrupa'da kendine bir kulüp bulacaktır. Ancak Türkiye'ye gelse, Muslera'yı elinde iyi bir fiyata çıkaran Galatasaray'a yakışırdı gelecekte…
Ben: Savunma diyelim.. Senin çok beğendiğin ve benim de takdir ettiğim Zambrano?
C. A: Onu ben Liverpool'a istiyorum (: 25 yaşında ve E. Frankfurt'ta forma giyiyor. Performansı, bana göre Peru milli takımı ve Frankfurt olmak üzere ikiye ayrılıyor. Peru'da golcü stoper kimliğinde, Frankfurt'ta ise biraz daha Rio Ferdinand gibi çakılı stoper tarzında… Büyük bir takıma sıçraması gerekiyor. Türk kulüplerinin onu izlediğini düşünmüyorum. Ama eğer Türkiye'ye gelse Fenerbahçe uygun olurdu; çünkü stoper tandeminde Egemen ve Bruno Alves'in yaşları arttı iyice… Stoper hattında yine boşa çıkacak Ranocchia var; fakat ben boşa çıkacağını sanmıyorum. Inter'le tekrardan anlaşacaktır. Sağ bek Abate'de var Milan'da boşa çıkacak. İtalya milli takımında da şans bulan iki İtalyan, yurtdışına çıkmayacaktır. Çünkü İtalyan futbolcular, yurtdışını fazla sevmiyor. Çok sayamazsın yani çıkanları… Bu iki isim, sağ bek ve stoper arayan Beşiktaş için iyi bir hamle olurdu aslında… Yine stoperde, Leverkusen'de kiralık oynayan Papadopoulos var. 3 ay oynayamayacağı açıklandı; fakat savunma için her zaman iyi bir alternatif… Kısa boylu bir stoper, golcü kimliği de var.
Ben: Bana göre Papadopoulos da Galatasaray'a çok yakışırdı. Chedjou-Papadopoulos veya Semih-Papadopoulos ikilisi güven veriyor.
C. A: Şimdi onu diyecektim. Chedjou mesela tamam golcü bir stoper; ama savunma anlamında sıkıntı yaşadığı görülüyor. Yunan savunmacıyı alsalardı hem savunmada hem de golcü stoper konusunda sıkıntı yaşamazlardı. Sol beke gelirsek, Hamburg'ta boşa çıkacak Alman Marcell Jansen var. Sol bek sorunu yaşayan Beşiktaş için çok önemli bir hamle olurdu. Riise-Liverpoolve Roberto Carlos-Real Madrid etkisi yaratabilecek bir sol bek bence…
"Khedira tam Fenerbahçe'nin oyun yapısına uygun"
Ben: Kesinlikle katılıyorum. Peki ya orta sahalar?
C. A: En başta Sami Khedira var.
Ben: Khedira'nın gelecek planında Arsenal veya Bayern Münih var. Tabii ki senin fikrini bilemem; fakat Khedira Türkiye'ye gelse tam Fenerbahçe'nin oyun yapısına uygun bir transfer olurdu.
C. A: Bence de çok iyi olurdu. Oyunun iki yanını da iyi okuyan bir futbolcu… Yaşlanan Fenerbahçe orta sahası yerine iyi bir tercih olurdu. Mesela şu an Lyon'da forma giyen Gourcuff var. Milan'a kadar yükseldi, sakatlıklar nedeniyle şanssız dönemler geçirdi. Şimdi Lyon orta sahasında eski günlerinden esintiler sunuyor. Kesinlikle Avrupa'da kalır; ama eğer gelse Galatasaray orta sahasına çok yararlı bir transfer olurdu. Yine orta sahada defansif özellikleriyle dikkat çeken Reinartz ve Baumgartlinger var. Biraz ikinci sınıf kalıyorlar kabul; ama eğer Beşiktaş'ta Atiba gidecekse iyi bir alternatif olabilirlerdi. Kanatlara gelirsek Dinamo Moskova'dan Balázs Dzsudzsák ve Dnipro'dan Konoplyanka var. İkisinin de çok büyük bir transfer yapamayacağını düşünüyorum. Yaşları orta düzeyde, büyük lig tecrübeleri de yok. Konoplyanka İngiltere'de Avrupa Ligi'ne katılmak isteyen takımlarda iyi iş yapar. Konoplyanka, Türkiye'de Fenerbahçe'nin kanatlarında çok başarılı olurdu.
Ben: Çok doğru bir hamle olur, aynı fikirdeyim. Dzsudzsák'ın da Trabzonspor veya Bursaspor için yararlı olabileceği görüşündeyim ben…
C. A: Tabii yaşı ilerledi. Trabzonspor'da Cardozo ile birlikte iyi bir ortaklık yapardı.Yine kanatlardan Andre Ayew var. Ayew bana biraz abartı geliyor, Marsilya'dan daha iyi bir takıma gideceğini düşünmüyorum. Kalması onun için iyi olacaktır.
Ben: Marsilya'nın onu bırakacağını sanmıyorum, anlaşacaklardır. Ama Türkiye'ye de gelmesini isterdim, ligimizde iş yapardı.
C. A: Galatasaray'a çok uyardı. Keita'dan sonra Galatasaray taraftarının agresif bir kanat oyuncusuna ihtiyacı var. Forvete geldik… Klaas Jan Huntelaar var en başta… Hollandalı, mesela Türkiye'de bir Baros etkisi yapabilir. Özellikle Galatasaray'ın böyle bir forvete ihtiyacı var. İtalyan forvet Pazzini var, onun da İtalya'da kalacağını düşünüyorum. Bu sezon yeterli süre alamadığı gibi iyi de oynamadı. Roma onu alabilir.
Ben: Roma demek çok iddialı olur. Ben Serie A'da Sampdoria veya Torino tarzı Avrupa Ligi savaşı veren bir takımın onu alacağını düşünüyorum. Onun dışında Türkiye'de desek, katı savunma yapan ve kontra atağı iyi beceren bir takımda rahatlıkla oynayabilirdi. Başakşehir sanki uygun takım…
C. A: ,İki yorumunda da haklısın, Türkiye'de Kasımpaşa'da da rahatlıkla oynardı. Babel-Scarione-Pazzini üçlüsü iş yapardı. Pazzini'nin atacağı 8-10 gol ise kulübe çok yarar sağlardı. Gignac var, onun da Dinamo Moskova'ya gidebileceğini söyledin sen…
Ben: Futbol tabii, işler belli olmaz; fakat yüzde 80 Dinamo Moskova'ya gideceğini düşünüyorum. Ruslar, ona yıllık 4 Milyon Euro'ya yakın bir ücret öneriyor. Bu da Gignac'a cazip geldi.
C. A: Daha 30 yaşına yeni girdi ve bu yıl kariyerinin en iyi sezonlarından birini geçirdi. Premier Lig'e transfer olsa, iyi bir hamle yapabilirdi. Türkiye'ye gelse, Galatasaray için iyi bir hamle olurdu. Shakhtar Donetsk'ten Luiz Adriano var. Türkiye'ye gelme ihtimali bana göre en yüksek olan futbolcu… Shakhtar'dan Üç Büyükler'e gelmesi fazla sürpriz olmazdı. Galatasaray'a daha uygun olduğu görüşündeyim.
"Bursaspor tekrar şampiyon olacaksa, bu Fernandao döneminde olacak"
Ben: Bursaspor'lu Fernandao'ya dönelim biraz… Şu an ligimizin gol kralı, büyük ihtimalle de öyle tamamlayacak. Brezilya'da geç tutunabilmiş bir futbol kariyeri… Atletico Paranense kulübünde kendisine verilen şans ve bu şansı kullanarak geç parlayan bir Fernandao… Bursaspor scoutlarının çok iyi bir iş başararak kiraladığı santrfor… Şu an milli takımımız için devşirileceği de konuşuluyor. Bence Türkiye'deki forvet eksikliğinde çok güzel bir iş olur.
C. A: Bence de iyi olur. Milli takımda son 3 sezonda pek çok forvet şans buldu. Bir şeyler yapabilen sadece Umut, Burak ve Mevlüt var. Ancak bunlar Avrupa için yeterli değil. Bu anlamda Fernandao takımımıza yarar sağlar. Onun transferi biraz kumar gibi aslında, yaşı 30'a yaklaştı. Brezilya'da son 2 seneye kadar hiçbir şekilde tutunamamış, istikrarlı olamamış bir futbolcu… Büyük bir risk alınıp transfer ediliyor, harika bir sezon geçiriyor. Bursa eğer tekrar şampiyonluğa ulaşacaksa, bence onun döneminde ulaşacak.
Ben: Önünde üç seçenek var şu an. Bursaspor bonservisini alabilir. Kiralık sözleşmesi bitince de Fenerbahçe veya Galatasaray'a transfer olabilir.
C. A: Bence Bursa'da kalır.
Ben: Fenerbahçe'de, gelecek sezon büyük hamleler olacağa benziyor. En başta, takım çok yaşlı… Emenike'nin mutsuzluğu, Sow'un belirli bir kalibreyi geçememesi, Webo'nun yaşı, Kuyt'ın gidişi, Emre-Volkan-Meireles-Bruno Alves gibi yaşlı isimler… Mesela Stoch, kadroda düşünülüyor. Fenerbahçe'nin gelecek sezonunu nasıl değerlendirirsin?
C. A: Ben özellikle önümüzdeki 2-3 sezon Fenerbahçe'nin şampiyonluğa oynayamayacağını düşünüyorum. Yanlış transfer hamleleri yaptılar. Kadro da çok yaşlandı. Her sezon, bir mevkiyi, beş yıllık kalkınma planıyla gençleştirmeleri gerekirdi. Bireysel anlamda bakıldığında iyiler ve ligi de öyle götürürler. Şampiyonlar Ligi'ne döndüğünde, bu kadro şu an averaj takımı olur. Serdar Aziz, Ozan Tufan, Jimmy Durmaz, Adem Büyük gibi isimleri transfer edebilirler.
Ben: Bak sana söylüyorum, Jimmy Durmaz gelecek sezon Kasımpaşa'ya giderse şaşırma… Hem Olympiakos'ta fazla forma şansı bulamadığı için mutsuz hem de Kasımpaşa Teknik Direktörü Önder Özen onu çok istiyor.
C. A: Valla olabilir tabi… Oyun stilini çok sevdiğim ve beğendiğim bir futbolcu.. Milli takım bazında da bizi seçmesini isterdim, çok yararlı olurdu.
"Brendan Rodgers, büyük takım hocası değil"
Ben: İngiltere Premier Ligi'ne geçelim… İkimiz de Liverpool'luyuz ve büyük bir hezimeti yaşıyoruz. Brendan Rodgers'in her sezon kulübü daha da batırışı, geçen sezon Gerrard'ın ayağının kaymasıyla kaçan şampiyonluk, Suarez'in satılması, üzerine yapılan yanlış transferler… Kötü bir durumdayız ve çıkış yolu arıyoruz. Sen Liverpool'umuzu nasıl değerlendiriyorsun?
C. A: Geçen sezonun sonunda Brendan Rodgers'a büyük saygı duyuldu. 2009 yılından sonra takımını en yüksek konuma ulaştırdı. Belki kendisine saygısızlık gibi olacak; fakat o başarıda en büyük pay sanki Luis Suarez'indi. Mesela bu yıl bireysel olarak bakıldığında geniş bir kadro var ve yine Brendan Rodgers takımın başında; ama takım daha kötü… Bu durumu ben sadece Suarez'in gitmesine bağlarım. Rodgers'in ben büyük takım hocası olduğunu düşünmüyorum.
Ben: Brendan Rodgers artık şansını tamamen tüketti. Bence Liverpool için gelecek sezon adına en doğru teknik direktör Borussia Dortmund'tan ayrılan Jurgen Klopp olurdu. Transfer bakımından da bir alternatif kaleci, bir stoper, 3 orta saha ve bir de kaliteli bir forvet gerekiyor. Senin bu iki konudaki fikrin ne?
C. A: Klopp konusuna ben katılmıyorum. Transfer yapılacak mevkilerde ise kesinlikle haklısın. Orta sahaya Schneiderlin, Gylfi Sigurðsson ve Moussa Sissoko'yu, bek olarak Gaspar'ı forvete de Benteke'yi istiyorum. Premier Lig ağırlıklı söyledim; çünkü Premier Lig'te kendini gösteren bir oyuncu, aynı ligden başka bir takıma transfer olduğunda performansını arttırarak devam ettiriyor. Yerli piyasada kendini kanıtlamış oyunculara yönelmek gerekiyor. Liverpool teknik direktörlüğü içinse kafamda tam net bir isim yok; ancak Rafa Benitez doğru bir isim olabilirdi. Liverpool taraftarlarının benimseyebileceği bir oyun tarzı var. Jurgen Klopp konusuna gelince, onu biraz Brendan Rodgers'a benzetiyorum. Suarez, formuyla Rodgers'in önüne geçmişti; Dortmund'ta da Götze, Reus, Lewandowski gibi isimler Klopp'un önüne geçti. Götze ve Lewandowski'nin gidişiyle, Dortmund da Liverpool gibi biraz dibi gördü. Baktığın zaman Klopp'un da Immobile gibi Ramos gibi yanlış transferleri var. Yazın sosyal medyada Immobile'nin Dortmund için çok yanlış bir hamle olacağını hep anlattım ben.
Ben: O konuda seni tebrik etmeliyim. Immobile formuyla beğendiğim ve Dortmund'a katı sağlayabileceğini düşündüğüm bir futbolcuydu.
C. A: Sağol, yani İtalyan futbolcular yurtdışında olmuyor görüyorsun.
Ben: Premier Lig'in genel tablosuna baktığımızda; sorunlu olan ve Brendan Rodgers sancıları çeken Liverpool, Louis Van Gaal ile bu sezon yeni bir sistem kuran ve gelecek sezon için çalışan Manchester United, Arsene Wenger yönetiminde sakatlığa çok fazla takılmayıp iyi bir sezon geçiren ve Alexis Sanchez'in parladığı Arsenal, sezon başında aldığı FFP cezasından etkilenen ve kadrosunu istediği gibi geliştirememenin sıkıntısını yaşayan Manchester City'i görüyoruz. Öbür tarafta da Chelsea, bu takımların arasından sıyrılarak Mourinho önderliğinde şampiyon olması için işi çok kolaydı. Bu sezon Chelsea'yi ve şampiyonluğunu nasıl değerlendiriyorsun?
C. A: Chelsea bu yıl transfer politikası açısından tüm takımların ders alması gereken bir sezon geçirdi. Arkasına etkili bir üçlü konulduğunda gelen her topu gol yapabilecek Diego Costa gibi iyi bir forveti aldılar. Arkasına az maliyetli Loic Remy'i transfer ettiler. Yedeğin yedeği şeklinde de bedelsiz gelen Didier Drogba yer aldı. Bu üçlü forvet hattı önemli bir başarıydı.
Ben: Dediğin hiyerarşiye kesinlikle katılıyorum. Premier Lig'te başarı göstermek istiyorsan yıldız forvet-her eve lazım forvet-yedeğin yedeği forvet gibi hiyerarşik üçlü forvetin olması gerekiyor.
C. A: Mesela Liverpool bunu yapamadı. Sturridge, Balotelli, Borini ve Lambert'in oluşturduğu bir hiyerarşi var. Bu tam hiyerarşi de değil aslında… Sturridge ve Balotelli'yi aynı seviyede değerlendirecek olursak; onların arkasından çok beğendiğimiz bir futbolcu olmasa da Borini gelebilir. 32 yaşındaki forvet Lambert'e bakıyorsunuz, çok fazla bir bonservis bedeliyle transfer edildi. Bu yaz Batefimbi Gomis boştaydı biliyorsun; Liverpool önce davranıp onu alsa, Gomis şu an bizde bir Remy etkisi yapabilirdi. Bu anlamda Chelsea çok iyi bir sistem kurdu. Rakipleri de kötü olunca kolayca şampiyon oldu. Hakettiler; ancak çok da iyi oynamayarak şampiyon oldular.
Ben: Louis Van Gaal, sistemli ve başarılı bir hoca yani, kimse aksini iddia edemez. Manchester United'e geldi ve üçlü savunmayla, ofansif beklerle sistemini kurdu. İşi oldukça zordu; ama olmaz denileni belki de oldurdu ve sistemini oturttu. Görevi devraldığında, Manchester United Alex Ferguson bunalımı yaşıyordu ve sezonu ilk 5'te tamamlayamayacak gibiydi. Deneyimli çalıştırıcı, elinden gelenin en iyisini yaptı ve Manchester United'tan bir ilk 3 takımı yarattı. Asıl olay, gelecek sezon için eline kulüp yönetimi tarafından çok astronomik bir transfer bütçesi verildi. 3-4 adet sansasyonel transfer ve bunun yanında da birkaç genç transferi konuşuluyor. Ben Manchester United'tan asıl korkmamız gereken zamanın gelecek yıl 2015-2016 sezonu olacağını düşünüyorum.
C. A: Bu sezon aslında bir test sürüşü yaptılar. Kapasitelerini gördüler. Gelecek sezon forvete mutlaka sansasyonel bir transfer gelecektir. Savunmaya da birkaç önemli takviye gelecektir. Orta sahada ise pek sorunlarının olduğunu düşünmüyorum. Ancak Fellaini'nin yanına bir partner alınabilir. Aynı senin gibi, gelecek sezon çok tehlikeli olacakları görüşündeyim.
Ben: Burnley gibi bir takımsın, düşmemeye oynuyorsun. Oyuncu kaliten kısıtlı… Fakat bu yıl bence onlar için bir güneş doğdu. Genç İngiliz forvet Danny Ings'ten bahsediyorum. 22 yaşındaki forvet, yaz döneminin transfer gözdesi olacak. Ki forvet hiyerarşisinden bahsettik, bu hiyerarşide ikinci veya üçüncü basamakta rahatlıkla olabilir. Premier Lig takımlarının bu konuda bir transfer savaşı yaşanacak, galibi de umarım Liverpool olur.
C. A: İnşallah biz oluruz. Yabancı basında Liverpool veya Manchester United'tan birine gideceği konuşuluyor. Mesela gelecek sezon Liverpool, Aston Villa'dan Benteke ve Burnley'den Ings'i forvet hattına takviye etse hiç sıkıntı yaşamayacaktır. Ings, bu sezon ve ondan önceki sezon Burnley'de yeteri kadar forma şansı buldu ve üzerine düşeni fazlasıyla yaptı.
Ben: Tabii bir İngiliz'den bahsettik, Premier Ligi kasıp kavuran bir başka İngiliz'den de bahsetmezsek olmaz. Tottenham'dan Harry Kane'yi söylüyorum. Football Manager manyağı olduğum için, onun gelişimini ben 4-5 senedir yakından takip ediyorum. Bu yıl performansını yüzde 130-140 civarında arttırdı ve istediği forma şansını bulunca da bırakmadı. Gol krallığında üst sırada ve ilerleyen dönemlerde İngiltere milli takımı için de önemli bir opsiyon olacaktır.
C. A: Ben Harry Kane'yi çok beğenmiyorum. Onun sadece bu sezonunun hatırlanacağını düşünüyorum. Onda tam anlayamadığım, eksik olan bir şey var. Mesela aynı performansı Chelsea'ye veya Manchester United'a gitse gösteremez. Harry Kane, bence ilerleyen dönemlerde, bu sezonki performansını mumla aratacaktır. Biraz da şöyle düşünmek lazım, Tottenham ciddi gol sorunu olan bir takım… Soldado'nun gol sayıları inanılmaz düşüşte, Adebayor da fazla düşünülmüyor. Takımda illa birinin forvette parlaması gerekiyordu. Bu noktada talih kuşu Kane'nin başına kondu.
"Şampiyonluk adayım Barcelona"
Ben: Yeni durağımız İspanya La Liga… Dünya genelinde çoğu ligde şampiyonluk yarışı belli olmuşken; İspanya'da da ülkemizde olduğu gibi halen heyecan sürüyor. Barcelona ve Real Madrid şampiyonluk için mücadele ediyor. Sence şampiyon kim olacak?
C. A: Şu an Barcelona birinci,Real Madrid geriden geliyor. Barcelona'nın çok kritik bir Atletico Madrid maçı olacak. Real Madrid'in bu noktada her maçını kazanması ve Barcelona'nın puan kaybını beklemesi gerekiyor. Real'in her maçını kazandığını düşünsek bile, Barcelona puan kaybeder mi, asıl kafa yormamız gereken konu bu… Barcelona bir maç berabere kalsa dahi, zirvede aynı puana denk gelecekler. Barcelona puan kaybetmediği sürece, bana göre Real Madrid'in şampiyonluk şansı yok… Barcelona, Suarez-Neymar-Messi ile güzel bir hat oluşturdu. Bir hafta biri atmazsa, diğeri devreye giriyor. Real Madrid'te de Cristiano Ronaldo gerçeği var, kariyerinin en verimli sezonunu geçiriyor. İki takım da mükemmel gidiyor yani… Şampiyonluğu, Barcelona'nın Atletico Madrid maçı belirleyecektir. Ancak benim şampiyonluk adayım, Barcelona!
Ben: İspanya'da çok beğendiğim, başarılı bir teknik direktör bulunuyor: Diego Simeone! Atletico Madrid ile başlangıcı yaptı, Arjantinli teknik adamın ilerleyen yıllarda da dünya futboluna kazandıracağı daha çok şey olduğunu düşünüyorum. Atletico Madrid'i ve Simeone'nin takımda kurduğu sistemi nasıl değerlendiriyorsun? Ve Simeona bir gün Atletico'dan ayrılsa, sonraki durağı hangi takım olur sence?
C. A: Öncelikle, Atletico Madrid'in Simeone'nin olası bir ayrılığı sonrası tekrar aynı seviyelere çıkabileceğini düşünmüyorum. Simeone, birbirini tamamlayan futbolculardan iyi bir sistem kurdu. Üç kademelik oyuncudan beş kademelik verim alabilen, orkestranın şefi olan isim de Diego Simeone… Bu başarısının üstüne çok daha fazlasını koyacağına inanıyorum.
Ben: 60-70 sene sonrasına baktığımızda; ben çocuklarımıza şöyle bir sözün okutulacağını ve bu konunun konuşulacağını düşünüyorum: "Futbol 11 kişiyle oynanan; ama başında Simeona ve Mourinho'nun olup onların yönlendirdiği bir takım oyunudur."
C. A: Kesinlikle katılıyorum. Yine çok açık konuşacağım. Simeone'nin ayrıldığını düşünürsek; Atletico Madrid 2-3 sene sonra bir orta sıra takımı haline geldiğini göreceğiz. Yani Atletico Madrid düşerken, Simeone yükselmeye devam edecek. Bu noktada Arjantinli teknik adamın bir sonraki durağının neresi olacağı sorusu ortaya çıkıyor. Inter veya Milan'ı o eski şaşaalı günlerine döndüğünde; Simeone bunu uzun süreli tutabilecek bir isim…
Ben: Manchester United da olabilir. Çünkü Van Gaal, uzun süreli çalışmayı sevmeyen bir teknik adam…
C. A: Neden olmasın… Tabii gelmesini istemeyiz Liverpool açısından (:
Ben: Arsene Wenger ile yollar ayrıldığı zaman, Arsenal de adaylar arasında olabilir.
C. A: Evet, Arsenal de olabilir. Aslında baktığında, Simeone'nin gidemeyeceği bir takım yok. Chelsea, Barcelona ve Bayern Münih hariç, şu an her takım onunla çalışmak ister. Ancak yakın gelecekte Atletico'dan ayrılırsa, gideceği yer Milan veya Inter olacaktır.
"Bundesliga takımları, Bayern'den korunmak için serbest kalma maddesi koymalı"
Ben: Açıkçası bu tespitinle beni şaşırttın, ben senden Premier Lig kulübü bekliyordum (: Bundesliga'ya baktığımızda, Bayern Münih için her zaman olduğu gibi keyifli, diğer takımlar için eziyet içinde bir sezondu. Bayern, uzay takımı gibi oynayarak çok rahat bir şampiyonluk elde etti. Bu yıl beni heyecanlandıran sürpriz takım ise Wolfsburg oldu. Mükemmele yakın bir performans ortaya koyarak eski günlerini hatırlattılar. Mönchengladbach dikkat çekti. Leverkusen'in zaman zaman çıkışları oldu. Schalke ve Borussia Dortmund'un da düşüşünü gördük. Bu takımları biraz değerlendirirsen…
C. A: Diğer takımlar, kaliteli oyuncularına 100-150 Milyon Euro'luk serbest kalma maddesi koymadıkça, Bayern üstünlüğünü koruyacak. Bu serbest kalma maddesi olmadıkça, diğer takımlara rahat yok. Mesela Bayern, gelecek sezon için Ribery ve Robben'in artık yaşlandığıı düşünürsek en az 2 kanat oyuncusu alacak. Bu noktada akıllara ilk olarak Wolfsburg'lu Kevin De Bruyne gelir. Belki biraz da Schürrle… O yüzden Wolfsburg'un bu iki isme acil önlem alması gerekiyor. Mönchengladbach'ta özellikle iç sahada gösterdiği etkili futbolla Dortmund ve Schalke'nin düşüşünü akıllıca değerlendirdi. Schalke 04 çok büyük hayal kırıklığı yaşatıyor. Düzlüğe çıkmak adına acil kemik bir kadro kurmaları gerekiyor. Huntelaar'ın ayrılma ihtimali olması, onlar için büyük tehlike…
Ben: Bundesliga'da çok büyük bir ayrılık yaşandı, aşıklar ayrıldı. Klopp Borussia Dortmund'u bırakıyor. Ben de bir Dortmund taraftarı olarak, kabullenmesi gerçekten çok zor yani… Ayrıldığını açıklarken de "Benim yerime gelebilecek en doğru isim Thomas Tuchel" dedi. Öyle de oldu, takım Tuchel'e emanet edildi. Klopp'tan Tuchel'e doğru fazla bir değişikliğin yaşanmayacağını düşünüyorum. Bana göre en doğru isimdi zaten… Bu hamleyi nasıl değerlendiriyorsun?
C. A: Zaten Tuchel'i sen getirttin resmen (: Sosyal medyada "Gelmeli" diye bağırdın. Herhalde senin baskılarına da dayanamadılar. Bir teknik direktör, ayrılırken halefini belirlediyse; boşuna belirlememiştir diye düşünüyorum. Tuchel, Borussia Dortmund için çok önemli bir aşama olacak.
Ben: Tuchel'in Mainz'da başardıklarını okumaları yeter zaten…
C. A: Bu yaz da Galatasaray'la adı geçmişti.Türk seyirciler de onu zaten tanıyordur. Dortmund'ta iyi bir transfer bütçesi verilirse başarılı olacaktır. Transfer anlamında rahat bırakılması gerekiyor. Takımı ilk 4'e sokar.
Ben: Fransa Ligue 1'de de şampiyonluk yarışı oldukça heyecanlı…
C. A: PSG ve Lyon baş başa gidiyor diyebiliriz. Ben PSG'nin usta ayaklarının son haftalarda bir şekilde devreye gireceğini ve PSG'nin şampiyon olacağını düşünüyorum.
Ben: Genelde hep benzer düşünürüz, burada ayrıldık. Benim gönlüm de Lyon'dan yana… Ciddi mali sıkıntıları atlatarak ve altyapıdan gelen gençlere güvenerek şu ana kadar bu yıl önemli bir başarı gösterdiler.
C. A: Lacazette önemli bir başarı gösterdi. Zaten sezon sonunda bence Manchester United'a transfer olacaktır.
Ben: İtalya'da yıllardır süren bir Juventus hegemonyası var. Ancak ikinci ve üçüncülük heyecanı burada devam ediyor. Roma, yıllardan sonra tekrar önemli bir performans gösterdi. Lazio, iyi bir kadro kurdu ve Inter ile Milan'ın düşüşünü çok iyi değerlendirdi. Napoli de iyi gidiyor. Biraz Serie A'yı değerlendirelim…
C. A: İtalya'da değişmeyen bir hegemonya var. Juventus, Milan ve Inter yıllarca bu ligi domine etti. Şimdi Inter ve Milan yok; Roma, Napoli ve Lazio çıktı. Ancak hiçbir şekilde Juventus'u deviremiyorlar. Kendileriyle aynı güçteki takımlar ve deplasmanlarda aldıkları fazla beraberlik, onları geri planda bıraktı. Önder oyuncu eksikliğini de yaşıyorlar. Juventus'ta da takım harika işliyor.
Ben: Paul Pogba^ya ne diyorsun, kime gider? Bu sezon transfer olması bekleniyor. Gönül ister ki Liverpool'a gelsin (:
C. A: FM oynarken bile kendini Chelsea'ya transfer etmiş. Bu noktada bir Chelsea transferi görülebilir.
Ben: Yeni durağının Barcelona olacağıno düşünüyorum. Onun oyun görüşü ile Barcelona'nın sistemi aynı doğrultuda…
C. A: Barcelona'ya bence de uyacaktır. Xavi zaten ayrılıyor, Iniesta ve Rakitic'le de nereye kadar gidilebilir yani… İyi hamleler yapıp takımı geliştirmeleri gerekiyor. Pogba'nın da bir gömlek atlama vakti geldi. Zaten o olmazsa, Real Madrid de alabilir; onların da orta sahasında bu sezon bir yapılanma olacak.
Ben: Son soruya geldik. Onların da başarısını görmezsek olmaz… PSV Hollanda Eredivisie'de önemli bir farkla şampiyon oldu. Onlar da önemli bir mali kriz atlattıktan sonra genç ağırlıklı bir kadroya güvendiler. Takımın başına da çok doğru bir hamleyle Cocu'yu getirdiler. Şampiyonluğu sonuna kadar hak ettiler. Ajax fazla puan kaybıyla ikinci oldu. Zwolle ve Feyenoord dikkat çeken takımlar oldular. Hollanda'ya nasıl bakıyorsun?
C. A: De Boer'in Ajax'taki başarısından sonra, Cocu'nun da PSV'de başarılı olması bekleniyordu. Çünkü aynı dönemin, aynı geleneğin oyuncularıydı. PSV Depay'ın önderliğinde çok önemli bir iş yaptı. Hollanda'da hücum oyuncularınız 20 gol barajını geçtiği zaman şampiyonluğu yüzde 80 oranında garantiliyorsunuz. Depay, bu formuyla Manchester United veya Liverpool'un yolunu tutacaktır.
Ben: Katılıyorum, çok teşekkür ederim bu keyifli sohbetin için..
C. A: Ben teşekkür ederim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder