26 Temmuz 2015 Pazar

İki Devre, İki Farklı Oyun



Avni Aker'de, düşük seyirci potansiyeline rağmen iyi bir mücadele izledik dün gece... İlk 45'lik bölümde artık üst grupla arası açılan ve onuru için oynayan Trabzonspor'u, ikinci 45'lik devrede ise gol için tüm riskleri alan ve şampiyonluk yolunda yara almak istemeyen Galatasaray'ı analiz etme şansı bulduk...Gollü, tartışılan mücadelelerin yaşandığı maçta, gülen taraf 2-1'lik skorla Karadeniz Fırtınası oldu.
Trabzonspor, belki ilk 3 şansını kaybetmişti; ancak çok güzel bir futbolla başladı ilk yarıya... Belli ki Ersun Yanal, Bordo-Mavililer için sezonun hedef maçlarından birinde dersini çok iyi çalışmıştı. Bordo-Mavililer, ilk yarıda Galatasaray'ın tüm pas organizasyonlarını aksattı. Sahanın her yerinde uyguladığı pres ile rakibini afallattı. Ev sahibinin bu müthiş pres ve iştahı, monotonlaşan Türk futbolunda bize anlık da olsa güzel şeylerin yaşandığını bir kez daha hatırlattı. Bu pres sonucunda ilk yarıda Galatasaray'ın doğru düzgün bir atağı bulunmazken; Sarı-Kırmızılılar düzgün bir biçimde Trabzon ceza sahasına aya bastığında, dakikalar 30'u geçmişti.
İlk yarıda çok tartışmalı bir pozisyon da yaşandı. Maçın 16. dakikasında, Galatasaray ceza sahasına ortalanan top, Telles'in kollarıyla buluştu; yani Telles'in bariz bir el müdahalesi var. Maçın hakemi Ali Palabıyık, bariz penaltı pozisyonuna devam kararı vererek spor dünyasını şaşırttı. Burada penaltı çalınmış olsa ve Trabzonspor belki 2'yi bulsa, Galatasaray belki tamamen oyundan kopacak ve ikinci yarı geri dönemeyecekti. Maç sonundaki Ali Palabıyık'ın kavgayı yönetemeyişini ve kartları havada uçuştuğunu bile dışarıda bıraksam, bu penaltının verilmeyişi geceye damga vurdu.
Trabzonspor'un Mehmet Ekici ile çok güzel olduğunu ve Mehmet'în Trabzonspor'u 90 dakikada bir maestro gibi yönettiğini artık sağır sultan bile duydu. Oyunu yönlendiriyor, gol atıyor, asist yapıyor, Trabzonspor'un neredeyse tüm ataklarının kalbinde yer alıyor. Frikikler ondan kaçmıyor ve rahat bir şekilde frikikleri penaltı gibi gole çeviriyor. Bunun yanında kornerlerde de sazı eline alıyor ve ortalarını takım arkadaşlarının kafasıyla özenle buluşturuyor. Paslarındaki estetik, gözlerden kaçmıyor. Dün yine bu özelliklerinden bir demet sunan Mehmet Ekici, gol pozisyonunda Cardozo'ya beklemeden ince pası veren isimdi. Ayaklarına fazlasıyla hakim yıldız, Bordo-Mavili forma ile yeniden doğdu ve sezonun kazananlarından oldu.
Hakan Arıkan'a ayrı bir parantez açmak gerekiyor, Beşiktaş günlerinden sorunlu kaleci, dünün en iyi isimlerindendi ve rakibin şutlarına geçit vermedi. Bosingwa, yine sorumluluk oldu ve futboluyla dikkat çekti (Yalnız Portekizli, bir an önce sağ beke geri dönmeli). Medjani, orta alanı toparladığı gibi galibiyet golünü bularak Galatasaray'a karşı ikinci maçında 3. golünü attı. Bordo-Mavililere çift forvet, çok fazla yaramıyor; Deniz Yılmaz ile Cardozo'nun iyi koordine olamadığını görüyoruz. Ersun Hoca, 4-2-3-1'den vazgeçmemeli... Salih Dursun'a da ayrı bakmamız lazım.. Ersun Yanal, geldiği günden beri Salih'te ısrar ediyor; ancak Salih hatalarıyla dikkat çektiği gibi her geçen hafta performans anlamında daha geriye gidiyor. Dün Galatasaray maçında tüm ortaları çok vasat ve direkt rakibe giden cinstendi. Ersun Yanal, Salih'i gelecek sezonda da sağ bekte düşünüyorsa ve Bosingwa sağ bekte oynamayacaksa, vay onların haline şimdiden...
Trabzonspor, tüm 2014/2015 sezonu boyunca savunmada çok büyük problemler yaşadı ve bunları bir türlü halledemedi. Rakipleri, uzun toplarla rahat bir şekilde savunmanın arkasına sızabildi. Trabzonspor savunması, büyük boşluklar verdi. Ersun Yanal bu soruna hala çözüm bulamasa da; gelecek sezon için halledilmesi gereken soruların en başında geliyor. Yine de devre arasında Akhisar'dan transfer edilen Uğur Demirok, problemi önlemek için atılan ilk pozitif adımdı. Uğur, dün de kritik müdahaleleriyle dikkat çekti.
Gelelim Galatasaray'a... İlk yarıda istediğini yapamayan ve Trabzonspor kalesine gidemeyen Galatasaray, Hamit Altıntop'un sakatlığıyla iyice sarsıldı. Oyuna müdahale konusunda zayıf olan Hamza Hamzaoğlu, Emre Çolak'ı oyuna sokarak takımının risk almasını sağladı. Bu noktadan sonra Galatasaray daha ofansif bir role büründü ve Selçuk tek başına 57 dakika boyunca ön liberoda oynadı. 4-1-3-2 taktiği 57 dakika boyunca uygulandı. Böyle olunca ikinci yarıda daha rahat bir Trabzonspor'u görüleceği düşünülüyordu. Ancak evdeki hesap çarşıya uymadı ve ikinci yarıda roller değişti. Trabzonspor top çevirmekte zorlanırken; Galatasaray daha etkili ve iştahli başladı ikinci yarıya...
Galatasaray'ın üst üste bulduğu ataklarda, Trabzon kalecisi Hakan başarılıydı. Adeta tek kişilik dev kadro olarak direniyordu sarı-kırmızılılara... Ancak kilidi Emre Çolak açtı ve güzel bir son vuruşla durumu 1-1'e getirdi. Giderek Trabzon ceza sahasına yerleştiler ve rakibi de pasif durumda bıraktılar. Gol de böyle bir anda geldi. Trabzonspor'un golünde ise, Galatasaray'ın savunma hatası dikkat çekti. Savunma yerleşemedi ve rakibe verilen kolay pozisyonla 2-1 kaybetmiş oldular. Eğer Sarı-Kırmızılılar bu sezon şampiyon olamazsa, sebebini bu savunma hatalarında ve paylaşımlarında aramalı... Sezon başından bu yana, bu aynı hatalardan dolayı 7-8 puan kaybettiler. Şimdi bu puan hanelerinde olsa, onlar adına lig bitmiş demekti. Fakat öyle olmuyor, Galatasaray'ın puan kaybedişiyle Spor Toto Süper Lig'in heyecanı daha da artarak devam edecek.
Savunmada yenen ikinci gole kadar fazla sırıtmayan Galatasaray'da, sol kulvar sorunu bir türlü çözülemedi. Büyük umutlarla alınan Telles, bir türlü kendisinden beklenen patlamayı yapamadı ve vasat kaldı. Şampiyonlar Ligi'ni ve büyük oyunları hedefleyen takımın sol bekinde, daha zeki ve ofansif yönü kuvvetli bir sol bek yer almalı.. Örnek vermek gerekirse, Fenerbahçe'deki Caner Erkin mantalitesinde bir sol bek... Yeni szona hazırlanırken; ağırlığı sol beke vermeleri gerekiyor. Zira Telles vasatken; Hakan da artık miladını doldurmuş gibi görünüyor. Umut'un da haftalardır saç baş yoldurduğunu ve Pandev'in de sezon sonu gideceğini düşünürsek; Galatasaray'da 2 adet santfora da acil ihtiyaç var. Çünkü Sarı-Kırmızılılar, Burak sakatlandığında çok zorlanıyor. Geçen haftalarda bu süreci, Sneijder ve Yasin'in ekstra performanslarıyla aşabilmişlerdi.
Son sözü de Sneijder ile söyleyelim. Medyada çıkan pek çok habere rağmen; hal-i ruhiyetini bozmuyor ve aynı profesyonellikle devam ediyor. Hamza Hamzaoğlu'nun sisteminde, Inter'deki Mourinho'nun ona verdiği görevi üstlendiği günleri hatırlatıyor. Galatasaray orta sahasında önemli bir yere sahip ve paslarıyla bir komutan karakterinde.. Yeni gelecek Galatasaray yönetimi, onla değil 3, ömürlük sözleşme imzalamalı...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder