Tüm taraftarlık
duygularından öte, futbol sonuç odaklı bir oyundur. 22 kişinin sahada oynadığı
bu spor oyununda, tüm değişkenliklerden fazla sonuçla, yani maç skoruyla
ilgilenilir. Ancak futbolu güzelleştiren, maç skorunun yanında daha birçok
önemli detayı içinde barındırması ve bu detayların heyecan yaratmasıdır. Bu
detaylar futbolla ilgili bir anı, bir duygu olabileceği gibi; tesadüfi
hikayeler ve sayılar da olabilir. Tüm bunları dinledikçe, araştırdıkça bu
olayların içine daha da çekilirsiniz ve futbolun aracı tutku; sizi aleviyle
daha fazla yakar.
Bu yazımda temel
konumuz 64 rakamı… Ancak bu bir galibiyet, şampiyonluk veya futbolun herhangi
bir bölümüyle ilgili rakam değil… Burada 64, yaşı ilgilendiriyor. Bu 64
hikayesinin ise iki kahramanı var: Şenol Güneş ve Claudio Ranieri! Bu yıl 64
yaşında olan iki deneyimli çalıştırıcı, daha önce pek çok kulüp çalıştırmış;
lakin mutlu sona ulaşamamıştı. Ancak 2015-2016 sezonunda işler değişti ve iki
teknik adam da kariyerinin en üst noktasına ulaştı. 64 yaşın ikiliye açtığı bu
benzerlikte, başka ortak noktalar da var.
64'te İkinci Bahar
İki teknik adam
da geçmişte yaşadığı bir oyunculuk deneyimine sahip… Futbolu bıraktıktan sonra
yönetme kısmına tutkuyla bağlandılar ve bu amaçları uğrunda savaştılar. Bu
amaca en erken ulaşan İtalyan çalıştırıcı Claudio Ranieri oldu. Ranieri,
1986'da Vigor Lamezia'nın başına geçti ve teknik direktörlük deneyimine
başladı. Şenol Güneş ise 4 yıl bekleyecekti. Yıl 1990'ı gösterdiğinde Güneş,
Boluspor takımıyla ilk teknik direktörlük deneyimine imza attı.
2015-2016
sezonunda iki teknik adam da 64 yaşında görevinin başındaydı. Teknik
direktörlüğe başlamasının 30. yılında dünyanın en tepe ligi olan İngiltere
Premier Ligi'nde yer alırken; Leicester City'nin başındaydı. Şenol Güneş ise,
artık zirveye oynamak ve eski büyüklüğünü hatırlatmak isteyen Beşiktaş'ın yeni
kumandanı olmuştu. Cahit Sıtkı Tarancı'nın zamanında belirttiği yolun ikinci
yarısına yaklaşan Ranieri ve Güneş, 64 yaşını dolduracakları yıl çok önemli bir
rekabete girişiyordu.
Ranieri Dikiş Tutturamadı, Güneş Olduramadı
Ranieri'nin
teknik direktörlük geçmişine baktığımızda; Napoli, Fiorentina, Valencia,
Atletico Madrid, Chelsea, Juventus, Roma, Inter, Monaco ve Yunanistan milli
takımı gibi belli klasmanın üstünde takımlar görürüz hep… Ancak İtalyan
çalıştırıcının birazcık Valencia ve kıyısından Chelsea günleri hariç teknik
direktörlükte vasat kaldığını görüyoruz. İtalyan çalıştırıcı öyle bir hale
geldi ki, çalıştırdığı kulüplerde dikiş tutturamadı ve büyük umutlarla takımın
başına getirildiği gibi büyük memnuniyetsizliklerle de takımdan hep kovulan
isim oldu. Teknik direktörlük bazında onlarca felaket yaşayan Claudio Ranieri
ise tüm bu gönderilmelerde asla depresyona girmedi ve hep yeniden başlangıçlar
için çalıştı. Asla yüzüne gülmeyen şans, 2015-2016 sezonu sonunda İtalyan
çalıştırıcının karşısına geçecek ve onunla birlikte resmen kahkaha atacaktı.
Şenol Güneş
dediğimizde ise, başarısız bir kariyer göremiyoruz. O daha çok olduramayan, son
anda kaçıran, şanssız antrenörlerdendi. Teknik direktörlük geçmişinde Boluspor,
İstanbulspor, Antalyaspor, Sakaryaspor, Trabzonspor, FC Seoul ve Bursaspor
takımlarını görüyoruz. En uzun, toplam 3 kez başına geçtiği Trabzonspor ile
çalıştı. Bir türlü şampiyonluk göremese de; Şenol Güneş de birtakım
alkışlanacak ve gurur duyulacak performanslar gösterdi. Örneğin Türkiye milli
takımını 2002 Dünya Kupası'nda dünyanın en iyi üçüncü takımı yapması, Türk
futbol tarihi açısından pamuklara sarmalanıp saklanacak bir başarıydı. Ocak
2007'de dümeni Güney Kore'ye çevirip FC Seoul ile çalışması çoğu spor otoritesi
tarafından eleştirilse de, Güneş orada çok sevildi. Hepsinden önemlisi teknik
direktörlüğünü burada oldukça geliştirdi ve filozof tarzının altyapısını da
burada güçlendirdi. Trabzonspor ile son anda kaçan şampiyonluk, yürek burkan
bir anıydı. Ertuğrul Sağlam ile yaşadığı şampiyonluk sonrası strese giren
Bursaspor'u da oynattığı güzel futbolla ayağa kaldıran isim Şenol Güneş oldu. Görüldüğü
üzere şanssızlık, iki teknik direktörün başka bir ortak özelliğiydi.
2016'da Kazanılan İlk Şampiyonluklar
Claudio Ranieri
2015-2016 sezonu için takımın başına getirildiğinde; pek çok spor otoritesi
Leicester City'nin ligi orta sıralarda tamamlayabileceğini ve küme düşmeme
savaşı vereceğini düşünüyordu. Leicester City Premier Lig'in en değerli 12.
kulübüydü ve Ranieri'nin elinde de mütevazı bir kadro bulunuyordu. Kadrosuyla
iyi bir uyum yakalayan ve öğrencileriyle bir aile gibi olan Claudio Ranieri,
Premier Lig'e iyi bir başlangıç yaptı. Böylelikle hem kendisinin hem de
oyuncuların özgüveni fazlasıyla yükseldi. Oyunculara kazanmanın ne kadar güzel
olduğunu hatırlatan Ranieri, Premier Lig'in 38. haftasında 81 puanla
zirvedeydi. Üstelik en yakın rakibi Arsenal'e de 5 puan fark atmıştı. Leicester
City, tarihindeki ilk şampiyonluğunu yaşayıp bir peri masalı yazarken; bu
masalın baş aktörlerinden biri de 64 yaşındaki Claudio Ranieri'ydi. İtalyan
çalıştırıcı, kariyerinin ilk şampiyonluğunu, teknik direktörlüğünün 30. yılında
elde etmiş ve İngiltere'nin zirvesine çıkmıştı.
Beşiktaş Başkanı
Fikret Orman ve ekibinin çok güvendiği bir isim olan Şenol Güneş; imza attıktan
kısa bir süre sonra jet hızıyla oyuncularına etkisini göstermeye başladı. Artık
yaşlanıyordu ve şampiyonluk için hiç olmadığı kadar hırslıydı. Beşiktaş'ta
hücumu seven sistemi, oynattığı güzel futbol ve oyuncularını parlatmasıyla geçen
bazen hüzünlü; ancak çoğunlukla mutlu ve harika bir 2015-2016 sezonu geçirdi.
Beşiktaş 34 hafta sonunda Spor Toto Süper Lig'de 79 puan toplarken; toplamda
14. şampiyonluğuna ulaştı. Bu 14. şampiyonlukta Şenol Güneş'in payı çok
büyüktü. O da kariyerinin ilk şampiyonluğunu, teknik direktörlüğünün 26.
yılında yaşadı.
Mahrez-Vardy vs. Oğuzhan-Gomez
İki teknik
adamın bir ortak noktası da bu yıl bazı oyuncuların gelişimine destek vermek ve
bazı oyuncularının da kafasındaki sıkıntıları gidererek patlama yapmasına
yardımcı olmaktı. Teknik direktör Claudio Ranieri, Leicester City'nin başına
geçtikten sonra Riyad Mahrez'e büyük önem verdi. Ve Cezayirli futbolcuyu gerek
kanatlarda gerekse ortada serbest adam rolünde değerlendirdi. Bunun sonunde
Cezayirli kariyerinin en verimli sezonunu geçirdi. Leicester City'nin
şampiyonluğuna büyük katkı yapan Mahrez, sezonun en iyi oyuncusu da seçildi. Sıkıntılı
günler geçiren ve Leicester City'de kendisinden beklenilen patlamayı bir türlü
yapamayan Jamie Vardy de "Ranieri Güveni"nden nasibini aldı. İngiliz
forvet, 24 gol attığı 2015-2016 sezonunda şampiyonluğun en büyük paylarından
birine sahipti. İngiltere milli takımına seçildi. Bunun dışında büyük parlayan
N'golo Kante ve ikinci baharını geç yaşayan Wes Morgan da Ranieri konusunda
örnek verilebilir.
Beşiktaş'ın
başına geçtiğinde Şenol Güneş'in yaptığı ilk iş, Oğuzhan Özyakup'un üzerine
titremek oldu. Arsenal altyapısından yetişen genç yıldız, hocasının güvenini
boşa çıkarmadı. Güneş yönetiminde büyük bir gelişim gösteren yıldız, kariyerinin
en verimli sezonunu geçirmiş oldu. Böylelikle hem şampiyonlukta pay sahibiydi
hem de Türkiye milli takımının düzenli ilk 11 oyuncusu haline geldi. Beşiktaş'a
geldiğinde geçirdiği ağır sakatlıklar nedeniyle kafasında sıkıntıları olan ve
form durumu düşük haldeki Mario Gomez, Şenol Güneş yönetiminde adeta
küllerinden doğdu. Mental ve fiziksel olarak kariyerinin en formda dönemine
ulaşan Mario Gomez, takımı Beşiktaş şampiyonluğa ulaşırken 26 golle katkı
verdi. Böylelikle gol krallığı yaşadı. Bunun yanında Almanya milli takımının
bir numaralı santrforu oldu yeniden Alman yıldız… Şenol Güneş konusunda diğer
örnekler olarak da Jose Sosa ve İsmail Köybaşı'nı verebiliriz.
Hem Ranieri hem
Güneş yaratıcı antrenman teknikleri, fazlasıyla motive edici konuşmaları ve
futbolcularıyla bir aile ortamı kurmasıyla 2015-2016 sezonunda başarıya ulaştı.
64 yaş, iki deneyimli çalıştırıcıya da ilk şampiyonlukları getirdi. Ve 64
yaşlarındayken, ülkelerinde zirveye çıktılar. Ancak önlerinde daha zor bir
görev olacak. 2016-2017 sezonunda şampiyon unvanını korumak, kadroyu
geliştirmek ve aynı zamanda Şampiyonlar Ligi'nde başarılı olmak zorundalar…
Özetle 64 yerini 65'e bırakırken; daha stresli bir sezon geçirecekler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder