İngiltere
Premier Ligi'nin 2015-2016 sezonunda, bir peri masalına tanık oldu. Küme
düşmeme mücadelesi verir denilen Leicester City, sezonu şampiyon tamamlayarak
kulüp tarihinde bir ilke imza attı. Teknik direktör Claudio Ranieri mütevazı
oyuncu grubuyla bunu başarırken; bize de futbol konusunda umut etmenin önemini
bir kez daha hatırlattı. Şampiyon Leicester'in yanında Arsenal ve Tottenham
gibi takımların önemli performansı takdire şayandı. Manchester City, Manchester
United, Liverpool ve Chelsea gibi önemli takımlar da fazlasıyla sönük kaldı.
Bu yıl Premier
Lig'de performansıyla birçok futbolcu ön plana çıktı. Şampiyon Leicester
City'de Jamie Vardy ve Riyad Mahrez ikilisi performansıyla bu grubun başını
çekiyor. Arsenal'de Alexis Sanchez ve Mesut Özil; Tottenham'da Harry Kane;
Manchester City'de Sergio Agüero ve Sterling ve daha onlarca fazlası… Ancak bu
göz önündeki performansların yanında, arka planda kalan; fakat mutlaka söz
edilmesi gereken performanslar da izledik. Bu isimlerin gösterdiği gelişim de futbolseverler
için oldukça önemliydi. İşte bu 11 isim, karşınızda…
N'Golo Kante - Leicester City
2014-2015
sezonunda Caen'de gösterdiği performansla Leicester City teknik direktörü
Claudio Ranieri'nin radarına takılan N'Golo Kante, kısa süre sonra 2015-2016
sezonu öncesi 9 Milyon Euro bonservis bedeliyle Ada ekibine transfer oldu.
Ranieri önderliğinde şampiyon olan takımda yalnızca 1 maç kaçırdı, geri kalan
37 maçta hep ilk 11'deydi. 1 gol ve 4 asistlik performansının yanında hiç cezalı
duruma da düşmeyerek takımının dinamosu oldu. Oyunun hem savunma hem hücum
yönünü okuyarak Ranieri'nin ellerinde iki yönlü bir orta sahaya dönüştü. Bu
performansıyla hem Fransa milli takımında ilk 11'de oynamaya başladı hem de
İngiltere'de Yılın 11'ine seçildi. Değeri 9 Milyon Euro'dan 25 Milyon Euro'lara
kadar çıktı. Leicester belki Vardy ve Mahrez ile daha ön plana çıktı; ancak
Kante'nin de unutulmaması gerekiyor.
Hector Bellerin - Arsenal
Barcelona
altyapısının dünya futboluna kazandırdığı bir sağ bek olan Hector Bellerin,
2011'de Arsenal'in dikkatini çekti ve Arsenal U18 kadrosu için transfer edildi.
Burada yükselişini sürdüren İspanyol sağ bek, arada kiralık Watford dönemi
geçirdi ve 2014-2015 sezonundan itibaren Arsenal kadrosunda yer almaya başladı.
Kendinden beklenilen patlamayı ise bu yıl yaptı genç isim… Arsenal formasını
toplamda 44 kez giydi, 1 gol ve 8 asist ile oynadı. Hızı, ortaları ve
çabukluğuyla dikkat çekti. Hücümü seven 21 yaşındaki sağ bek, 2015-2016
sezonunda Arsenal'in en fazla çıkış yapan isimlerindendi.
Eric Dier - Tottenham
2011 yılında
Sporting Lizbon altyapısından çıkan Eric Dier, burada as takıma kadar yükseldi
ve başarılı bir performans ortaya koyarak dev kulüplerin dikkatini çekti.
Transfer yarışını Temmuz 2014'te kazanan Tottenham oldu. İngiliz futbolcu,
Ada'daki ilk yılında fazla etki gösteremezken; ligde 28 maçta forma giydi
toplam 2 gol-2 asist ile oynadı. Teknik direktör Mauro Pochettino ona oldukça
güveniyordu, stoper özellikleri ağır basan Dier'i aldı ve 2015-2016 sezonu için
orta sahaya ön libero olarak monte etti. 22 yaşındaki İngiliz futbolcu da bu
yıl Premier Lig'de mükemmel bir patlama yaptı. Takımı Tottenham uzun süre
şampiyonluk yarışı verirken; Dier Tottenham ile toplamda 51 maça çıktı, 4 gol
ve 2 asistle oynadı. Bu performansıyla Alli ile iyi bir ikili oluşturdu ve
İngiltere milli takımına da seçildi. İngiliz taraftarların ve benim, ondan
beklentimiz büyük…
Dele Alli - Tottenham
2013 yılında
profesyonel olan ve Milton Keynes Dons'un dünya futboluna armağan ettiği Dele
Alli, kısa sürede tüm İngiliz scoutların dikkatini çekti. Başarıya ulaşan
Tottenham oldu ve 2 yıl içinde Dele Alli ile sözleşme imzaladı. Alli sezonu MK
Dons'ta tamamladı. Takımıyla 44 maça çıkarken; 16 gol ve 11 asistle bir orta
saha oyuncusu olarak mükemmel bir istatistik yakaladı. Sezon sonunda oldukça
özgüvenli bir şekilde Tottenham'a döndü ve 2015-2016 sezonunda teknik direktör
Pochettino'nun kadrodaki temel taşlarından oldu. Arjantinli çalıştırıcının
elinde daha da kuvvetlenen ve elmas gibi parıldayan Alli, Pochettino faktörü
sayesinde oyunun savunma yönünde de kendisini geliştirdi. Son dönemde oldukça
dikkat çekn iki yönlü orta sahalardan oldu.
Marcus Rashford - Manchester United
Daha sadece 1997
doğumlu genç bir forvetten bahsediyoruz. Sezon ortasında Manchester United
hücum hattında sıkıntılar yaşarken; Rashford sahneye çıktı. Her gittiği takımda
gençlere verdiği değerle dikkat çeken Louis Van Gaal'in yeni elmasıydı. Çıktığı
ilk maçında Avrupa Ligi'nde attığı 2 golle tüm ışıkları üzerine çekti 18
yaşındaki bu genç forvet… Ardından Premier Lig'deki ilk maçında da gole ulaştı
ve ligde gol atan en genç isimlerden biri olmayı başardı. Kırmızı Şeytanların
formasıyla bu yıl toplam 14 maça çıkan Rashford, 7 gol ve 2 asistlik
performansıyla göz kamaştırdı. Bunun sonucunda sözleşmesi uzatıldı ve Roy
Hodgson tarafından İngiltere milli takımının 23 kişilik EURO 2016 kadrosuna
dahil edildi. Bu da yetmedi, İngiltere
formasını giydiği ilk maçta da golünü atmayı başardı. Artık yeni teknik
direktörü Jose Mourinho olacak ve genç yıldızdan beklentileri bir hayli fazla…
Aaron Cresswell - West Ham United
2008 yılında
Tranmere U18 takımından Tranmere Rovers takımına yükselerek profesyonel olan
Cresswell, 2011 yılında Ipswich'e geçti. Burada özellikle fizik ve güç olarak
kendini çok geliştiren İngiliz sol bek, 2014 Temmuz'unda West Ham'a transfer
olarak hayallerini gerçekleştiriyordu. İlk sezonunda ligin tüm maçlarında forma
giyerek önemli bir istikrar yakaladı, 2 gol atarken 4 de asist yaptı. 2015-2016
sezonunda takımın teknik direktörü Slaven Bilic'in de vazgeçilmezi olan 26
yaşındaki İngiliz, ligde yalnızca bir maç kaçırdı. Toplamda 47 kez forma
giyerken 2 gol-4 asistlik performansıyla dikkat çekti. Modern futbolun
gereklilikleriyle hücum yönünü de oldukça geliştirdi, ortaları da dikkat
çekiyor. Belki bu yıl çok üste çıkamadı, ancak performansı asla görmezden
gelinemez.
Roberto Firmino - Liverpool
41 Milyon Euro
gibi rekor bir bonservis bedeliyle 2015-2016 sezonu öncesi transfer edilen
Roberto Firmino için, en başında beklentiler kuşkuluydu. Ancak Brezilyalı orta
saha sezon boyunca şans bulduğunda elinden gelenin en iyisini yaptı ve takımın
hayati damarlarından birini oluşturdu. Ofansif orta saha oyuncusu, forma
giydiğinde serbest adam rolünü çok iyi üstlendi. Bazen ortada, bazen kanattaydı
ve Liverpool'a eksik olan o yaratıcılığı biraz olsun kazandırmayı başardı.
Takım için hayal kırıklığı bir sezon olsa da; Roberto Firmino 44 maça çıktı, 11
gol ve 11 asistlik bir performans gösterdi. Liverpool belki Avrupa potası
dışında kaldı; ancak 24 yaşındaki futbolcunun performansı arka perdede kalanlar
arasında oldukça değerli…
Ruben Loftus-Cheek - Chelsea
Chelsea
altyapısının dünya futboluna kazandırdığı ve 2014 yılında profesyonel olan
Loftus-Cheek, stiliyle bize Michael Ballack'ı anımsatıyor. Oyunun savunma
yönünü iyi yaptığı gibi; hızlı ayakları, kıvraklığı ve anlık düşünebilme
yetisiyle hücumda da iyi işler çıkarabiliyor. Modern futbolun gerektirdiği gibi
orta sahada iki yönlü oyuncu rolünü başarıyla üstleniyor. Hep ilk 11'de yer
almasa da bu yıl kendisini spor otoritesine kanıtlayabildi ve kumaşını tüm
futbol severlere gösterdi. Jamaika asıllı İngiliz futbolcu, Chelsea formasını
bu sezon 17 kez terletti, 3 gol ve 3 asistle oynadı. 20 yaşındaki orta saha,
çok yakında Chelsea ve İngiltere takımlarının önemli bir değişmezi haline
gelecek. Kesinlikle arka planda kalan ancak bahsedilmesi gereken bir performans
gösterdi kendisi… 2016-2017 sezonunda belki de Antonio Conte ile savaşa girip
istediği şansları bulabilir.
Odion Ighalo - Watford
Udinese'nin
geniş scout ağının son yıllardaki bir sonucu olan Odion Ighalo, Udinese-Granada
arası geçen kariyerinin ardından 2014 yılında kendini Watford'ta buldu. O sezon
20 gol kaydetti ve takımının Premier Lig'e çıkmasında önemli rol oynadı.
Nijeryalı forvet, gol yollarındaki ustalığını 2015-2016 sezonunda da
konuşturdu. Watford sezonu orta sıralarda bitirip küme düşmeyerek başarılı
sayılabilecek bir performans gösterirken; Ighalo da 37 maça çıktı. Bu süreçte
16 gol ve 5 asist ile oynayan 26 yaşındaki forvet, sezonun arka planda kalan;
ancak unutulmaması gereken bir işe imza attı. Gelecek yıl, Watford yin O'na
fazlasıyla güveniyor.
Matt Ritchie - Bournemouth
Portsmouth
takımında profesyonel olan ve daha sonraki dönemlerini Notts County ve
Swindon'da kiralık olarak geçiren Matt Ritchie, 2013 yılında Watford'a transfer
oldu. Orta dereceli bir ilk yılın ardından, çıkışına 2014-2015 sezonunda başladı.
Championship'te o sezon 46 maça çıkan Ritchie, 15 gol ve 17 asistlik
performansıyla tam 32 gole doğrudan katkı yaptı. Watford o yıl Premier Lig'e
yükselirken; bu başarıda payı büyüktü. Premier Lig serüveni de Bournemouth için
çetindi; ancak Howe yönetimindeki Bournemouth, mütevazı kadrosuna rağmen ligde
kalmayı başardı. 26 yaşındaki İskoç da bu yıl 37 maça çıktı, 4 gol-6 asistlik
bir performans gösterdi. Son 2 yıldaki yükselişiyle İskoçya milli takımının
değişmez taşlarından biri oldu. Ritchie, Bournemouth'un ligde kalışında
oynadıkları futbolla arka planda; ancak bahsedilmeden de geçilemez.
Georginio Wijnaldum - Newcastle United
Feyenoord ile
profesyonel olan ve PSV performansıyla tanınan Wijnaldum, özel bir sezon
geçirdi istatistik açısından. Kulübü Newcastle United 2015-2016 dönemi sonunda
küme düşse de bu kötü sonun olmaması için sahada direnen tek bir isim vardı. Bu
da Georginio'dan başkası değildi. Hollandalı futbolcu, bu yıl ligin tüm
maçlarında forma giydi. Bu süreçte 11 gol kaydederken 5 de asist yaptı.
Oynadığı futbolla tribündekileri heyecanlandırsa da; tek başına kötü sona ancak
dayanabildi. Newcastle küme düşmesine rağmen; Wijnaldum'un arka planda kalan
performansı konuşulmaya değerdi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder