7 Haziran 2016 Salı

Premier Lig'in Arka Planında Kalanlar


İngiltere Premier Ligi'nin 2015-2016 sezonunda, bir peri masalına tanık oldu. Küme düşmeme mücadelesi verir denilen Leicester City, sezonu şampiyon tamamlayarak kulüp tarihinde bir ilke imza attı. Teknik direktör Claudio Ranieri mütevazı oyuncu grubuyla bunu başarırken; bize de futbol konusunda umut etmenin önemini bir kez daha hatırlattı. Şampiyon Leicester'in yanında Arsenal ve Tottenham gibi takımların önemli performansı takdire şayandı. Manchester City, Manchester United, Liverpool ve Chelsea gibi önemli takımlar da fazlasıyla sönük kaldı.
Bu yıl Premier Lig'de performansıyla birçok futbolcu ön plana çıktı. Şampiyon Leicester City'de Jamie Vardy ve Riyad Mahrez ikilisi performansıyla bu grubun başını çekiyor. Arsenal'de Alexis Sanchez ve Mesut Özil; Tottenham'da Harry Kane; Manchester City'de Sergio Agüero ve Sterling ve daha onlarca fazlası… Ancak bu göz önündeki performansların yanında, arka planda kalan; fakat mutlaka söz edilmesi gereken performanslar da izledik. Bu isimlerin gösterdiği gelişim de futbolseverler için oldukça önemliydi. İşte bu 11 isim, karşınızda…
N'Golo Kante - Leicester City
2014-2015 sezonunda Caen'de gösterdiği performansla Leicester City teknik direktörü Claudio Ranieri'nin radarına takılan N'Golo Kante, kısa süre sonra 2015-2016 sezonu öncesi 9 Milyon Euro bonservis bedeliyle Ada ekibine transfer oldu. Ranieri önderliğinde şampiyon olan takımda yalnızca 1 maç kaçırdı, geri kalan 37 maçta hep ilk 11'deydi. 1 gol ve 4 asistlik performansının yanında hiç cezalı duruma da düşmeyerek takımının dinamosu oldu. Oyunun hem savunma hem hücum yönünü okuyarak Ranieri'nin ellerinde iki yönlü bir orta sahaya dönüştü. Bu performansıyla hem Fransa milli takımında ilk 11'de oynamaya başladı hem de İngiltere'de Yılın 11'ine seçildi. Değeri 9 Milyon Euro'dan 25 Milyon Euro'lara kadar çıktı. Leicester belki Vardy ve Mahrez ile daha ön plana çıktı; ancak Kante'nin de unutulmaması gerekiyor.
Hector Bellerin - Arsenal
Barcelona altyapısının dünya futboluna kazandırdığı bir sağ bek olan Hector Bellerin, 2011'de Arsenal'in dikkatini çekti ve Arsenal U18 kadrosu için transfer edildi. Burada yükselişini sürdüren İspanyol sağ bek, arada kiralık Watford dönemi geçirdi ve 2014-2015 sezonundan itibaren Arsenal kadrosunda yer almaya başladı. Kendinden beklenilen patlamayı ise bu yıl yaptı genç isim… Arsenal formasını toplamda 44 kez giydi, 1 gol ve 8 asist ile oynadı. Hızı, ortaları ve çabukluğuyla dikkat çekti. Hücümü seven 21 yaşındaki sağ bek, 2015-2016 sezonunda Arsenal'in en fazla çıkış yapan isimlerindendi.
Eric Dier - Tottenham
2011 yılında Sporting Lizbon altyapısından çıkan Eric Dier, burada as takıma kadar yükseldi ve başarılı bir performans ortaya koyarak dev kulüplerin dikkatini çekti. Transfer yarışını Temmuz 2014'te kazanan Tottenham oldu. İngiliz futbolcu, Ada'daki ilk yılında fazla etki gösteremezken; ligde 28 maçta forma giydi toplam 2 gol-2 asist ile oynadı. Teknik direktör Mauro Pochettino ona oldukça güveniyordu, stoper özellikleri ağır basan Dier'i aldı ve 2015-2016 sezonu için orta sahaya ön libero olarak monte etti. 22 yaşındaki İngiliz futbolcu da bu yıl Premier Lig'de mükemmel bir patlama yaptı. Takımı Tottenham uzun süre şampiyonluk yarışı verirken; Dier Tottenham ile toplamda 51 maça çıktı, 4 gol ve 2 asistle oynadı. Bu performansıyla Alli ile iyi bir ikili oluşturdu ve İngiltere milli takımına da seçildi. İngiliz taraftarların ve benim, ondan beklentimiz büyük…
Dele Alli - Tottenham
2013 yılında profesyonel olan ve Milton Keynes Dons'un dünya futboluna armağan ettiği Dele Alli, kısa sürede tüm İngiliz scoutların dikkatini çekti. Başarıya ulaşan Tottenham oldu ve 2 yıl içinde Dele Alli ile sözleşme imzaladı. Alli sezonu MK Dons'ta tamamladı. Takımıyla 44 maça çıkarken; 16 gol ve 11 asistle bir orta saha oyuncusu olarak mükemmel bir istatistik yakaladı. Sezon sonunda oldukça özgüvenli bir şekilde Tottenham'a döndü ve 2015-2016 sezonunda teknik direktör Pochettino'nun kadrodaki temel taşlarından oldu. Arjantinli çalıştırıcının elinde daha da kuvvetlenen ve elmas gibi parıldayan Alli, Pochettino faktörü sayesinde oyunun savunma yönünde de kendisini geliştirdi. Son dönemde oldukça dikkat çekn iki yönlü orta sahalardan oldu.
Marcus Rashford - Manchester United
Daha sadece 1997 doğumlu genç bir forvetten bahsediyoruz. Sezon ortasında Manchester United hücum hattında sıkıntılar yaşarken; Rashford sahneye çıktı. Her gittiği takımda gençlere verdiği değerle dikkat çeken Louis Van Gaal'in yeni elmasıydı. Çıktığı ilk maçında Avrupa Ligi'nde attığı 2 golle tüm ışıkları üzerine çekti 18 yaşındaki bu genç forvet… Ardından Premier Lig'deki ilk maçında da gole ulaştı ve ligde gol atan en genç isimlerden biri olmayı başardı. Kırmızı Şeytanların formasıyla bu yıl toplam 14 maça çıkan Rashford, 7 gol ve 2 asistlik performansıyla göz kamaştırdı. Bunun sonucunda sözleşmesi uzatıldı ve Roy Hodgson tarafından İngiltere milli takımının 23 kişilik EURO 2016 kadrosuna dahil edildi. Bu da yetmedi, İngiltere  formasını giydiği ilk maçta da golünü atmayı başardı. Artık yeni teknik direktörü Jose Mourinho olacak ve genç yıldızdan beklentileri bir hayli fazla…
Aaron Cresswell - West Ham United
2008 yılında Tranmere U18 takımından Tranmere Rovers takımına yükselerek profesyonel olan Cresswell, 2011 yılında Ipswich'e geçti. Burada özellikle fizik ve güç olarak kendini çok geliştiren İngiliz sol bek, 2014 Temmuz'unda West Ham'a transfer olarak hayallerini gerçekleştiriyordu. İlk sezonunda ligin tüm maçlarında forma giyerek önemli bir istikrar yakaladı, 2 gol atarken 4 de asist yaptı. 2015-2016 sezonunda takımın teknik direktörü Slaven Bilic'in de vazgeçilmezi olan 26 yaşındaki İngiliz, ligde yalnızca bir maç kaçırdı. Toplamda 47 kez forma giyerken 2 gol-4 asistlik performansıyla dikkat çekti. Modern futbolun gereklilikleriyle hücum yönünü de oldukça geliştirdi, ortaları da dikkat çekiyor. Belki bu yıl çok üste çıkamadı, ancak performansı asla görmezden gelinemez.
Roberto Firmino - Liverpool
41 Milyon Euro gibi rekor bir bonservis bedeliyle 2015-2016 sezonu öncesi transfer edilen Roberto Firmino için, en başında beklentiler kuşkuluydu. Ancak Brezilyalı orta saha sezon boyunca şans bulduğunda elinden gelenin en iyisini yaptı ve takımın hayati damarlarından birini oluşturdu. Ofansif orta saha oyuncusu, forma giydiğinde serbest adam rolünü çok iyi üstlendi. Bazen ortada, bazen kanattaydı ve Liverpool'a eksik olan o yaratıcılığı biraz olsun kazandırmayı başardı. Takım için hayal kırıklığı bir sezon olsa da; Roberto Firmino 44 maça çıktı, 11 gol ve 11 asistlik bir performans gösterdi. Liverpool belki Avrupa potası dışında kaldı; ancak 24 yaşındaki futbolcunun performansı arka perdede kalanlar arasında oldukça değerli…
Ruben Loftus-Cheek - Chelsea
Chelsea altyapısının dünya futboluna kazandırdığı ve 2014 yılında profesyonel olan Loftus-Cheek, stiliyle bize Michael Ballack'ı anımsatıyor. Oyunun savunma yönünü iyi yaptığı gibi; hızlı ayakları, kıvraklığı ve anlık düşünebilme yetisiyle hücumda da iyi işler çıkarabiliyor. Modern futbolun gerektirdiği gibi orta sahada iki yönlü oyuncu rolünü başarıyla üstleniyor. Hep ilk 11'de yer almasa da bu yıl kendisini spor otoritesine kanıtlayabildi ve kumaşını tüm futbol severlere gösterdi. Jamaika asıllı İngiliz futbolcu, Chelsea formasını bu sezon 17 kez terletti, 3 gol ve 3 asistle oynadı. 20 yaşındaki orta saha, çok yakında Chelsea ve İngiltere takımlarının önemli bir değişmezi haline gelecek. Kesinlikle arka planda kalan ancak bahsedilmesi gereken bir performans gösterdi kendisi… 2016-2017 sezonunda belki de Antonio Conte ile savaşa girip istediği şansları bulabilir.
Odion Ighalo - Watford
Udinese'nin geniş scout ağının son yıllardaki bir sonucu olan Odion Ighalo, Udinese-Granada arası geçen kariyerinin ardından 2014 yılında kendini Watford'ta buldu. O sezon 20 gol kaydetti ve takımının Premier Lig'e çıkmasında önemli rol oynadı. Nijeryalı forvet, gol yollarındaki ustalığını 2015-2016 sezonunda da konuşturdu. Watford sezonu orta sıralarda bitirip küme düşmeyerek başarılı sayılabilecek bir performans gösterirken; Ighalo da 37 maça çıktı. Bu süreçte 16 gol ve 5 asist ile oynayan 26 yaşındaki forvet, sezonun arka planda kalan; ancak unutulmaması gereken bir işe imza attı. Gelecek yıl, Watford yin O'na fazlasıyla güveniyor.
Matt Ritchie - Bournemouth
Portsmouth takımında profesyonel olan ve daha sonraki dönemlerini Notts County ve Swindon'da kiralık olarak geçiren Matt Ritchie, 2013 yılında Watford'a transfer oldu. Orta dereceli bir ilk yılın ardından, çıkışına 2014-2015 sezonunda başladı. Championship'te o sezon 46 maça çıkan Ritchie, 15 gol ve 17 asistlik performansıyla tam 32 gole doğrudan katkı yaptı. Watford o yıl Premier Lig'e yükselirken; bu başarıda payı büyüktü. Premier Lig serüveni de Bournemouth için çetindi; ancak Howe yönetimindeki Bournemouth, mütevazı kadrosuna rağmen ligde kalmayı başardı. 26 yaşındaki İskoç da bu yıl 37 maça çıktı, 4 gol-6 asistlik bir performans gösterdi. Son 2 yıldaki yükselişiyle İskoçya milli takımının değişmez taşlarından biri oldu. Ritchie, Bournemouth'un ligde kalışında oynadıkları futbolla arka planda; ancak bahsedilmeden de geçilemez.
Georginio Wijnaldum - Newcastle United
Feyenoord ile profesyonel olan ve PSV performansıyla tanınan Wijnaldum, özel bir sezon geçirdi istatistik açısından. Kulübü Newcastle United 2015-2016 dönemi sonunda küme düşse de bu kötü sonun olmaması için sahada direnen tek bir isim vardı. Bu da Georginio'dan başkası değildi. Hollandalı futbolcu, bu yıl ligin tüm maçlarında forma giydi. Bu süreçte 11 gol kaydederken 5 de asist yaptı. Oynadığı futbolla tribündekileri heyecanlandırsa da; tek başına kötü sona ancak dayanabildi. Newcastle küme düşmesine rağmen; Wijnaldum'un arka planda kalan performansı konuşulmaya değerdi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder