29 Ekim 2015 Perşembe

Teknik Direktörler Kuzeyde Güvende


Avrupa ve İskandinavya ülkeleri baz alarak teknik direktörler üzerinde yapılan araştırmada, hangi ülkelerde teknik direktörlerin daha uzun süre görevde kalabildiği ortaya çıktı. Listenin ilk sırasında, Kuzey İrlanda bulunuyor. Onu sırasıyla Finlandiya, Norveç, İzlanda, İsveç ve Danimarka takip ediyor. Buradan hareketle, listenin ilk sıralarında kuzey ülkelerinin etkili olduğu ortaya çıkıyor. Dünyanın en iyi ligi olarak kabul edilen İngiltere, bu ülkelerin gerisinde kalarak şaşırttı. Bunun yanında, yine dünyanın en iyi liglerinden kabul edilen İspanya, Almanya ve İtalya gibi ülkelerin de oldukça geride kaldığı görüldü. Ülkemiz Türkiye ise her zamanki gibi şaşırtmadı ve listenin sonuna doğru 38. Sırada kendine yer bulabildi.

Kuzey İrlanda’nın başarısı bir planlama mı yoksa tesadüf mü?

Kuzey İrlanda, EURO 2016 grup elemelerinde sansasyonel bir performans ortaya koydu ve F Grubu’nu 21 puanla lider olarak bitirdi. Böylelikle, direkt olarak Fransa biletlerini ceplerine koydular. Tarihlerinde ilk kez bir Avrupa Şampiyonası’na katılacaklar. Çok uzun yılların ardından gelen bu tarihi başarı, tüm Kuzey İrlanda halkı tarafından büyük bir sevinçle kutlanırken; spor otoriteleri de Kuzey İrlanda’yı takdir etti. Kuzey İrlanda’nın bu başarısının altında istikrar yatıyor. Hem kadrodaki jenerasyon hem de teknik ekip anlamında önemli bir istikrar sağladılar ve bu istikrar, onlara başarıyı getirdi. İstikrar demişken; Kuzey İrlanda teknik direktörü Michael O'Neill’in yaklaşık 4 yıldır milli takımın başında olduğu unutulmamalı… Tam olarak 46 aydır, teknik direktörlük koltuğunda oturuyor. Yani Kuzey İrlanda, böylesine bir başarıya ulaşabilmek için tam 46 aylık bir yapılanma geçirme durumunda kaldı.

Kuzey İrlanda Premiership’te görev yapan teknik direktörlerinin görevde kaldığı ay ortalaması 86… Kuzey ekibi, bu rakam ile birlikte listede birinci sırada yer aldı. Bu durum, milli takıma da yansıdı ve ülke futbolunda 4 yıllık bir istikrar sağlanmış oldu. Bu iki kulvardaki birleşim, Kuzey İrlanda’ya tarihinde ilk kez bir Avrupa Şampiyonası’nın yolunu açtı. Kuzey İrlanda Premiership; taraftarların sonuç odaklı olmadığı, spor adamlarının soğukkanlı davranabildiğim ve istikrara inanıldığı bir futbol ülkesi olarak birinciliği hak etmiş oldu.

Finlandiya ve Norveç takip ediyor
Listenin ikinci sırasında 54 ay ile Finlandiya bulunuyor. Kuzey İrlanda ile aynı grupta, F Grubu’nda bulunan Finlandiya milli takımı, başarısız bir dönem geçirdi ve gruplardan çıkamadı. Bu kötü performanslar sonrasında, Finlandiya Federasyonu, yeni teknik direktörünü sosyal medya üzerinden buldu. Kuzey ülkesi Finlandiya, son on yılda milli takım bazında istikrarı yakalayamazken; yerli ligleri Veikkausliiga’da durum tam tersi… Şampiyonluğun her yıl değiştiği ve son sezonlarda rekabetin arttığı Veikkausliiga’da teknik direktörlere güveniliyor ve istikrar artmış durumda… Bu düzenin milli takıma aktarılamamasının temel sebebi ise, Finlandiya milli takımının artık yeni bir futbolcu jenerasyonuna ihtiyacı olması…

Üçüncü sırada, 31 ay ile Norveç yer aldı. EURO 2016’da H Grubu’nda yer alan Norveç, Hırvatistan ile girdiği ikincilik savaşını son düzlükte kaybetti ve grubu üçüncü bitirerek Play-Off oynama hakkı kazandı. Uluslararası turnuvalarda, Norveç milli takımında futbol anlamında pozitif gelişmeler yaşanıyor. Aynı şekilde Norveç yerli ligi Tippeligaen de tanılırlılığını her geçen yıl daha da arttırıyor. Bu tanınmada, ligdeki rekabetin payı büyük… Şampiyonluk güçlü takımlar arasında el değiştirirken; başkanlar ise planlamalarını uzun süre çalışabilecekleri teknik direktörler ve futbolcular üzerine yapıyor. Bu durum da üçüncü sırada olmalarını sağladı.

İzlanda volkanı

Dördüncü sırada, 30 ay ile İzlanda bulunuyor. EURO 2016’da milli takımımızla birlikte A Grubu’nda yer alan İzlanda, grubu ikinci bitirdi ve direkt olarak Avrupa Şampiyonası’na katılmaya hak kazandı. Tarihlerinde ilk kez böyle bir başarı yakaladılar. İskandinav ülkesi olarak geçmişte volkanlardan ve uluslararası turnuvalardan canı yanmış İzlanda, EURO 2016’da bir volkan gibi patlamış oldu. Bu değişimin temeli, 2012 yılında teknik direktör Lars Lagerbäck’in milli takımın başına geçmesiyle atıldı. İsveçli çalıştırıcı eşliğinde, 2 yıllık çalışmayla altın bir jenerasyon elde edildi ve bu da yıllık planlamalarla birleştirildi. Lagerbäck, toplamda 33 aydır İzlanda’nın başında ve milli anlamda istikrarı sağlamış görünüyor. Bunun yanında İzlanda Urvalsdeild Ligi’ndeki takımların antrenörlerinin arkasında durması da istikrar ve oyuncuların gelişimi anlamında fayda sağladı.

Listenin beşinci sırasında 28 ile İsveç ve altıncı sırasında da 27 ay ile Danimarka bulunuyor. İsveç ve Danimarka’nın milli takımlar bazındaki sönüklüğü, yeni bir jenerasyon ihtiyacından kaynaklanırken; iki İskandinav ülkesi de yerel liglerinde teknik direktörlerine güveniyor ve kötü sonuçlar olsa da onlardan kolay kolay vazgeçmiyor.

Kuzey insanlarının kanında var

Listedeki bu kuzey dominasyonunu, o bölgede yaşayan insanların psikolojik ve karakteristik özelliklerine vurduğumuzda, aslında listedeki sonucu sürpriz olmadığını görüyoruz. Kuzey insanları, yaradılışları gereği, soğukkanlı yapılarıyla dikkat çekiyor. Hayatın her alanında disiplinliler, en basitinden yapacakları her işin saati bellidir. İş yaşantılarında ve özel hayatlarında disiplin hep vardır. Ayrıca, kuzey insanları sabırlı bir yapıdadır. Sonuç ne olursa olsun hemen umutsuzluğa kapılmaz. Karakteristiklerinde, sakinlik de vardır. Duygularını aşırı bir şekilde yaşamazlar, aşırı tepki vermezler. Mantık ön plandadır. İstikrarı severler.

Listenin gerisinde kalan çoğu Avrupa ülkesi için de bu durum geçerli olsa da; son yıllarda durumk değişmeye başladı. Bir zamanlar sadece Akdeniz ülkelerinde görülen o sıcakkanlı, sabırsız ve coşkulu yapı, Orta Avrupa’ya doğru da yayılmaya başladı. İngiltere örneğini verirsek; daha net anlaşılacaktır. Eskiden İngiltere Premier Ligi’nde ve alt liglerde kulüp ile teknik direktörler arasında önemli bir bağ vardı. Olumsuz sonuçlar olsa bile, teknik direktörler uzun süre kulübün başında kalırdı. Günümüze baktığımızda ise, bu durum fazlasıyla değişti. Dünyanın en iyi ligi olarak kabul edilen Premier Lig’de 2-3 maç kaybeden antrenör büyük baskılar altında kalıyor. Geçtiğimiz yıl Chelsea ile şampiyon olan Jose Mourinho’nun bu sezon başına gelenler ortada… Kuzey ülkelerinden aşağı doğru inildikçe; sonuç odaklı futbol, sabırsızlık, yersiz coşkunluk artıyor.

Türkiye sonlarda

Listenin yedinci sırasında 24 ay ile Fransa, sekizinci sırasında 24 ay ile Ukrayna, dokuzuncu sırasında yine 24 ay ile İngiltere ve onuncu sırada 22 ay ile Almanya yer alıyor. Bu listede uzun süreler tepede yer almış olan İngiltere, yukarıda verilen örnekte yaşanılan duruma geldiği için dokuzuncu sıraya kadar düştü. İtalya 19 ay ile 15. sırada kendisine yer bulurken; İspanya 12 ay ile 28. basamağa kadar geriledi.


Türkiye ise, listenin sonlarında, 38. sırada yer aldı. Teknik direktörlerin görevde kalma ortalaması ise, 7 ay olarak belirlendi. Özellikle son 10 yıllık dönemde Spor Toto Süper Lig ve PTT 1. Lig’deki teknik direktörlük değişimlerine bakıldığında ve insanların önünde kulüplerin kurtarıcı olarak 3 aylığına sarıldığı Yılmaz Vural ve Mesut Bakkal gibi örnekler bulunduğunda; bu sonuç Türkiye için hiç sürpriz değil.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder