Öncelikle bir Pazartesi akşamı, tam da iş çıkışı, trafiğin yoğun olduğu zamanlar Passolig'i bahane etmeyerek Şükrü Saraçoğlu Stadı'nı dolduran taraftarı övmek gerekiyor. Yer yer boşluklar olsa da güzel bir atmosfer vardı stadda... Taraftarlar, sarı-lacivertlilerden liderlik bekliyordu. Isınırken Kuyt'ın sakatlanmasıyla da dudaklar hafif bükülmüştü. Spor otoritesinden çoğu insan dün çok fazla gol ve bol pozisyonun olacağını düşünüyordu. Bense onların karşısındaydım, az gollü ve yüksek rekabetli bir maç olacağını tahmin ediyordum. Tahminlerimde yanılmadım.
İlk 15 dakika, rakiplerin karşılıklı birbirlerini ölçmesiyle geçti. Fenerbahçe, 20. dakikadan itibaren ilk yarıda sazı eline aldı. Verdiği nadir boşluklarda da Bursaspor ataklarını izledik. Bu dakikalarda Belluschi'nin bir ofsayt pozisyonu vardı ki herkes maçtan sonra konuşmaya devam etti. Ofsayt olduğu net belliydi, maçtan sonra da "Ofsayt değil!" diyenlere en doğru cevabı Piero verdi. İlk yarıda iki takım da fazla risk almayınca ve genellikle orta saha mücadelesi şeklinde geçince, eşitlik bozulmadı.
İkinci yarı başlangıcında, Fenerbahçe Teknik Direktörü İsmail Kartal, oyunun kaderini değiştiren bir hamle yaptı ve sezonun en etkisizi Emenike'yi çıkararak Hasan Ali Kaldırım'ı oyuna aldı. Bu hamle, Caner Erkin'i sol öne çekerek onun yeteneklerinden ön tarafta yararlanmak içindi. Nitekim başarılı da oldu. Bursaspor ise, ikinci yarının ilerleyen dakikalarında bu hamleye Emre Taşdemir'i öne çıkararak ve Volkan Şen'in atletikliğiyle karşılık vermeye çalıştı. Özellikle 60. dakikadan itibaren fazlasıyla uyandılar ve Fenerbahçe kalesine saldırmaya başladılar. Ancak Aziz-Emre ikilisiyle Fenerbahçe'nin sağ kulvarının kapatılması ve Gökhan Gönül'ün çıkışının engellenmesi adına Bakambu'nun kenarda fazla oturtulması, Yeşil-Beyazlıların üretkenliğini fazlasıyla etkiledi. Fenerbahçe Teknik Direktörü İsmail Kartal, Brezilyalı forvet Fernandao'yu iyi analiz ettiğinden onu Alves ve Bekir ikilisine emanet etti ve Bursaspor'un can damarını kilitledi.
Tüm bu stratejik hamlelere rağmen; asıl maçın son 7 dakikada oynandığını söylemek lazım... Dün Bursaspor'u yenmek için değil; daha da önemlisi Beşiktaş'a ve Galatasaray'a karşı kazanmak için ayakları yere sağlam basarak çıkan Fenerbahçe, istediğini 84. dakikada aldı. Fırsatçılığını konuşturan Webo, hızlı davrandı ve topu ağlara göndererek sarı-lacivertlilere liderliği getiren isim oldu. Bu dakikadan itibaren Bursaspor da tüm riskleri aldı, orta sahalar hızlı geçildi. Ancak başka gol sesi çıkmadı ve Fenerbahçe şu an için Spor Toto Süper Lig'in yeni lideri oldu. Webo'nun golcülük yeteneklerine asla diyeceğim yok; fakat her pozisyonda hakeme itiraz etmesi ve rakip futbolcularla dalaşması gerçekten çok iticiydi, Türkiye onun da karakterini değiştirmiş.
Alper Potuk... Fenerbahçe'nin yaratıcı ismi, dinamizmi... Dün de yine kendisine verilen görevi eksiksiz yerine getirdi. O olmadan Sarı-Lacivertliler pek tat vermiyor. Bana göre ilk 11'e gözü kapalı yazılacak ilk isim... Gelecek sezon takımda yaşanacak büyük çaplı değişiklikten sonra, artık onun üzerine bir 11 kurulacağı görüşündeyim. Artan formuyla Hasan Ali Kaldırım ve Caner Erkin de dikkat çeken isimlerdendi.
Bursaspor'da Ozan Tufan, Şener Özbayraklı ve Emre Taşdemir göz dolduran isimler oldular. Futbolun modernitesinin ofansif beklere kaydığı günümüz şartlarında, Şener ve Emre gibi modern iki ofansif beke sahip olan Bursaspor oldukça şanslı... Şener zaten formuyla milli takıma kadar yükseldi.Bu sıçramayı Emre'den de bekliyorum ve ileride milli takımda Caner Erkin'in değişmez yedeği ve Caner bırakınca da sol bekin tek ismi olarak görüyorum. Bek özellikleri yüksek olan ancak defansif orta sahada bir karınca gibi çalışan Ozan Tufan da sezonun en çok dikkat çeken ismi... Bonservisi için 10 milyon eurolardan kapılar açılıyor, Atletico Madrid onu takip ediyor. Umarım Atletico'nun yolunu sezon sonunda tutar ve gelişmekte olan futbolu İspanya'da tam bir karaktere oturur. Türkiye'nin ve milli takımımızın ona fazlasıyla ihtiyacı var.
Son bir sözüm de Şenol Güneş'e... Türkiye'deki tüm spor adamlarını, yöneticilerini ve teknik direktörlerini toplasak; çok azı bir Şenol Güneş eder.. Türk futbolu için çok büyük bir şans...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder