2015'in
son derbisinde Beşiktaş ile Galatasaray, Atatürk Olimpiyat Stadyumu'nda karşı
karşıya geldi. Her seferinde "Zulümpiyat" olarak nitelediğim
Olimpiyat Stadı, Siyah-beyazlı taraftarlardan yine fazla ilgi göremedi. Yeri
neredeyse şehir dışı, ulaşım yolu çok uzun sürüyor, kaldı ki Olimpiyat
Stadı'nın bulunduğu çevrede hava hep 5-6 derece daha soğuk… Böyle bir ortamda
stad beklediği ilgiyi göremezken; Beşiktaş da statsızlık sorunu çekiyor. Yılın
son derbisinde Beşiktaş, kazanarak liderlik koltuğunda kalmak isterken; konuk
ekip Galatasaray ise, bu deplasmanda puan çıkararak Beşiktaş ile Fenerbahçe'yle
olan puan farkını eritmeyi hedefliyordu. Beşiktaş'ta Şenol Güneş'in derbiye
çıkardığı ilk 11'de iki sürpriz yaşandı. Biri beklendik, diğeri beklenmedikti.
Sporting Lizbon maçında da hatalı goller yiyerek taraftarı çıldırtan Tolga
Zengin, maç günü aniden sakatlık bahanesiyle (!) kadrodan çıkarıldı. Kalede
Günay Güvenç yer aldı. Sakatlığı geçen Ersan takıma dönerken; defans hattı
İsmail-Ersan-Rhodolfo-Beck'ten oluştu. Orta alanda Atiba-Oğuzhan-Olcay-Sosa-Quaresma
beşlisi yer aldı. Şenol Güneş, beklenmedik sürprizi Olcay'ın yerine Gökhan
Töre'ye şans vererek yaptı. Forvette ise Mario Gomez her zamanki gibi formanın
sahibiydi. Galatasaray'da, teknik direktör Mustafa Denizli, Astana maçının
11'ini bozmadı. Kamerunlu Chedjou, yine ön liberoda yer aldı.
Sarı-Kırmızılıların ilk 11'i Muslera-Sabri-Hakan-Semih-Olcan-Chedjou-Selçuk
İnan-Podolski-Sneijder-Yasin-Burak'tan oluştu.
Maçın
ilk yarısının özetini verdiğimizde, ilk 45 dakikanın Beşiktaş takımı ile
Galatasaray kalecisi Fernando Muslera'nın arasında geçtiğini söyleyebiliriz.
Konuk ekip Galatasaray, ilk yarıda oldukça vasattı ve ebraberlik için sahaya
çıkmış gibiydi. İlk yarıda üçüncü bölgeye top taşımakta zorlandılar ve sadece
birinci bölgede ağırlıklı olmak üzere top çevirmeyi tercih ettiler. Dün
Olimpiyat Stadı'nda ilk 45 dakikada ise sezonun en iyi Beşiktaş'ının olduğunu
söylemeliyiz. Siyah-Beyazlılar, ilk devrede oyunun her alanında etkiliydi. Topa
da bariz bir şekilde daha fazla sahip olurlarken; birçok pozisyon yakaladılar,
kalesinde devleşen Muslera'yı geçemediler. İştahlı başlayan Beşiktaş'ta ilk
tehlikeli atak dakika 4'te geldi. Sosa'nın sert şutunu, Muslera kornere çeldi.
Ardından 6'da Portekizli Quaresma kaleyi yokladı. Dakikalar 12'yi
gösterdiğinde, Beck sağdan ortaladı, Gomez'in şutunda Muslera başarılıydı.
25'te Quaresma'nın ara pasıyla ceza sahası içinde topla buluşan İsmail'in
şutunda, Galatasaray kalecisi Muslera, ayaklarıyla topu kurtardı. 28'de
Olcay'ın uzaklardan sert şutunda, günün dikkat çeken ismi Muslera başarılıydı.
43'te ise Oğuzhan'ın pasında topu kontrol eden Mario Gomez sert vurdu, Muslera
topu kornere çeldi.
Maçın
ilk yarısından akılda kalanlar bu şekildeydi. Beşiktaş, takım halinde hücum ve
savunma yaparak etkili bir futbol ortaya koydu. Mario Gomez ve Oğuzhan istekli
futbollarıyla dikkat çekerken; ev sahibinin ilk 45 dakikadaki en iyi futbolcusu
İsmail Köybaşı olarak öne çıktı. İsmail, aynı zamanda 44 kez topla buluştu ve
bu istatistiğiyle ilk yarının en iyisi oldu. Beşiktaş ilk yarıda 5 kez net gol
pozisyonu yakaladı ve bu pozisyonların hepsinde Muslera başarılıydı. Dün
derbide Uruguaylı kaleci yerine başka bir kaleci olsa, Beşiktaş, ilk 45
dakikadan tarihi farkı yakalamış olacaktı. Konuk ekibin kötü bir ilk yarı
geçirdiğini söyleyelim, Fernando Muslera'nın tek kişilik direnişiyle maça
tutunmayı başardılar.
Günay'ın Hatası,
Beşiktaş'ın Kendine Gelişi
İlk
devredeki silik oyunun ardından; Mustafa Denizli'nin uyarılarıyla ikinci yarıda
topa daha çok sahip olmaya çalışan ve üçüncü bölgeye topu taşıyan bir
Galatasaray izledik. İkinci yarıdaki bu 10 dakikalık sistemin ardından, konuk
ekip bir şans golü de buldu. Selçuk İnan, Beşiktaş savunmasının arkasına bir
top gönderdi. Beşiktaş kalecisi Günay Güvenç kalesinden açıldı ve topa müdahale
etmek isterken yaptığı hata sonucu top, Wesley Sneijder'in önünde kaldı.
Hollandalı, boş kaleye rahat bir gol atarken; konuk ekibi 1-0 öne geçirdi.
Maçın ilk yarısında oynadığı üstün oyunla dikkat çeken Beşiktaş, golden sonra
çabuk toparlandı ve oyunu rakip kaleye yıkmayı başardı. Golden tam 2 dakika
sonra 56. dakikada, Olcay'dan pası alan Mario Gomez, ceza sahası dışının sol
çaprazından sert vurdu. Top, Muslera'nın hatasıyla birlikte ağlarla buluştu ve
skora denge geldi: 1-1! 60. dakikada günün vasat isimlerinden Olcay'ın yerine
oyuna dahil olan Kerim Frei, 64'te uzak direğe güzel bir şut çıkardı, Muslera
parmaklarının ucuyla topu kurtardı. Dakika 65'te korner pozisyonunda
Rhodolfo'nun kaleye gönderdiği top, Muslera'da kaldı. Beşiktaş'ta 72'de günün
bir diğer etkisiz ismi Quaresma, yerini Gökhan Töre'ye bıraktı. 74'te Kerim
Frei'nin sağdan ortaladığı top, Semih'ten sekerek Gökhan Töre'nin önünde kaldı.
Gökhan Töre'nin sol ayağıyla topa gelişine yaptığı vuruş ağlarla buluştu ve
Beşiktaş, bu jeneriklik golle 2-1'lik üstünlüğü yakalayan taraf oldu. Dakika
80'da Sneijder'in sert şutunda ise, Günay başarılıydı. Kalan sürede Beşiktaş
zaman geçirmeye oynayınca, başka tehlikeli bir pozisyon yaşanmadı ve 2015'in
son derbisinde gülen, 2-1'lik skorla Beşiktaş oldu.
Beşiktaş,
dün akşam sezonun en iyi ve en istekli futbolunu ortaya koydu. Baştan sona
oldukça üstünlerdi ve bunu skora da yansıtmaya başardılar. Tam tersine
Galatasaray ise, sezonun en kötü futbolunu oynadı. İlk yarıda neredeyse
pozisyonları yoktu. İkinci yarıda ise sadece ilk 10 dakikalık bölümde rakibe
baskı uygulayabildiler ve burada rakibin hatasıyla öne geçtiler. Tabii ki
burada hata Galatasaray yönetiminin verdiği kararlarda… Yani Galatasaray'ın
yeni teknik direktörü Mustafa Denizli'yi ancak ligin ikinci yarıdaki karnesine
göre değerlendirebiliriz. Öte yandan Şenol Güneş, dün akşam oyunun tam
anlamıyla içindeydi ve maça direkt etki eden hamleler yaptı.Oyuna sonradan
aldığı isimler Kerim Frei ve Gökhan Töre ev sahibinin futboluna hareketlilik
kazandırırken; skora da katkı yaptılar. Ev sahibinin ikinci golünü Gökhan
atarken; pası veren isimse Kerim'di. Dün bana göre Şenol Güneş, kariyerinin en
iyi maçını oynadı ve kazanmasını bildi. Bu galibiyet sadece Beşiktaş'ın
liderliği almasını değil; bana göre Şenol Güneş'in Mustafa Denizli'den daha iyi
bir teknik direktör olduğunu görmemizi de sağlamıştır. Beşiktaş adına sahanın
en iyileri olan İsmail Köybaşı, Oğuzhan Özyakup ve Mario Gomez'i kutlamak
gerekir. Özellikle İsmail, hem hücumda hem de savunmada enerjisiyle inanılmazdı
ve maçın yıldızı olmayı hak etti. Derbi galibiyeti, Beşiktaş'a Gökhan Töre,
Kerim Frei ve Olcay Şahan gibi Türk kanat oyuncularını daha hazır tutma ve
oyunun içine iyice sokma anlamında önemli bir ders de sunmuş oldu. Beşiktaş'ın,
bu üçlünün daha fazla kanatlanmasına ve gerekirse skor yükünü çekmesine
ihtiyacı var.
Galatasaray'a
baktığımızda ise, takım anlamında kötü olduğunu ve hele de hücumda hiçbir
varlık gösteremediğini görüyoruz. Dikkat çeken isimler olarak başarılı hamleleriyle
Semih Kaya ve Hakan Balta ön plana çıkıyor. Orta sahada ön libero olarak forma
giyen Aurelien Chedjou da başarılı bir futbol ortaya koydu. Daha önce de
Kamerunlu'nun ön libero olarak denenmesi gerektiğini belirtmiştim. Kamerunlu,
dün de sırıtmadı ve Galatasaray'ın önemli bir açığını kısa vadelik de olsa
kapatmış oldu. Ancak bu derbi mağlubiyeti de gösterdi ki; Galatasaray'ın acil
bir şekilde bir yırtıcı ön libero, bir sağ bek, bir kanat ve bir forvet
transferine ihtiyacı var.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder