15 Aralık 2015 Salı

Kartal Eze Eze Kanatlandı


2015'in son derbisinde Beşiktaş ile Galatasaray, Atatürk Olimpiyat Stadyumu'nda karşı karşıya geldi. Her seferinde "Zulümpiyat" olarak nitelediğim Olimpiyat Stadı, Siyah-beyazlı taraftarlardan yine fazla ilgi göremedi. Yeri neredeyse şehir dışı, ulaşım yolu çok uzun sürüyor, kaldı ki Olimpiyat Stadı'nın bulunduğu çevrede hava hep 5-6 derece daha soğuk… Böyle bir ortamda stad beklediği ilgiyi göremezken; Beşiktaş da statsızlık sorunu çekiyor. Yılın son derbisinde Beşiktaş, kazanarak liderlik koltuğunda kalmak isterken; konuk ekip Galatasaray ise, bu deplasmanda puan çıkararak Beşiktaş ile Fenerbahçe'yle olan puan farkını eritmeyi hedefliyordu. Beşiktaş'ta Şenol Güneş'in derbiye çıkardığı ilk 11'de iki sürpriz yaşandı. Biri beklendik, diğeri beklenmedikti. Sporting Lizbon maçında da hatalı goller yiyerek taraftarı çıldırtan Tolga Zengin, maç günü aniden sakatlık bahanesiyle (!) kadrodan çıkarıldı. Kalede Günay Güvenç yer aldı. Sakatlığı geçen Ersan takıma dönerken; defans hattı İsmail-Ersan-Rhodolfo-Beck'ten oluştu. Orta alanda Atiba-Oğuzhan-Olcay-Sosa-Quaresma beşlisi yer aldı. Şenol Güneş, beklenmedik sürprizi Olcay'ın yerine Gökhan Töre'ye şans vererek yaptı. Forvette ise Mario Gomez her zamanki gibi formanın sahibiydi. Galatasaray'da, teknik direktör Mustafa Denizli, Astana maçının 11'ini bozmadı. Kamerunlu Chedjou, yine ön liberoda yer aldı. Sarı-Kırmızılıların ilk 11'i Muslera-Sabri-Hakan-Semih-Olcan-Chedjou-Selçuk İnan-Podolski-Sneijder-Yasin-Burak'tan oluştu.

Maçın ilk yarısının özetini verdiğimizde, ilk 45 dakikanın Beşiktaş takımı ile Galatasaray kalecisi Fernando Muslera'nın arasında geçtiğini söyleyebiliriz. Konuk ekip Galatasaray, ilk yarıda oldukça vasattı ve ebraberlik için sahaya çıkmış gibiydi. İlk yarıda üçüncü bölgeye top taşımakta zorlandılar ve sadece birinci bölgede ağırlıklı olmak üzere top çevirmeyi tercih ettiler. Dün Olimpiyat Stadı'nda ilk 45 dakikada ise sezonun en iyi Beşiktaş'ının olduğunu söylemeliyiz. Siyah-Beyazlılar, ilk devrede oyunun her alanında etkiliydi. Topa da bariz bir şekilde daha fazla sahip olurlarken; birçok pozisyon yakaladılar, kalesinde devleşen Muslera'yı geçemediler. İştahlı başlayan Beşiktaş'ta ilk tehlikeli atak dakika 4'te geldi. Sosa'nın sert şutunu, Muslera kornere çeldi. Ardından 6'da Portekizli Quaresma kaleyi yokladı. Dakikalar 12'yi gösterdiğinde, Beck sağdan ortaladı, Gomez'in şutunda Muslera başarılıydı. 25'te Quaresma'nın ara pasıyla ceza sahası içinde topla buluşan İsmail'in şutunda, Galatasaray kalecisi Muslera, ayaklarıyla topu kurtardı. 28'de Olcay'ın uzaklardan sert şutunda, günün dikkat çeken ismi Muslera başarılıydı. 43'te ise Oğuzhan'ın pasında topu kontrol eden Mario Gomez sert vurdu, Muslera topu kornere çeldi.

Maçın ilk yarısından akılda kalanlar bu şekildeydi. Beşiktaş, takım halinde hücum ve savunma yaparak etkili bir futbol ortaya koydu. Mario Gomez ve Oğuzhan istekli futbollarıyla dikkat çekerken; ev sahibinin ilk 45 dakikadaki en iyi futbolcusu İsmail Köybaşı olarak öne çıktı. İsmail, aynı zamanda 44 kez topla buluştu ve bu istatistiğiyle ilk yarının en iyisi oldu. Beşiktaş ilk yarıda 5 kez net gol pozisyonu yakaladı ve bu pozisyonların hepsinde Muslera başarılıydı. Dün derbide Uruguaylı kaleci yerine başka bir kaleci olsa, Beşiktaş, ilk 45 dakikadan tarihi farkı yakalamış olacaktı. Konuk ekibin kötü bir ilk yarı geçirdiğini söyleyelim, Fernando Muslera'nın tek kişilik direnişiyle maça tutunmayı başardılar.

Günay'ın Hatası, Beşiktaş'ın Kendine Gelişi

İlk devredeki silik oyunun ardından; Mustafa Denizli'nin uyarılarıyla ikinci yarıda topa daha çok sahip olmaya çalışan ve üçüncü bölgeye topu taşıyan bir Galatasaray izledik. İkinci yarıdaki bu 10 dakikalık sistemin ardından, konuk ekip bir şans golü de buldu. Selçuk İnan, Beşiktaş savunmasının arkasına bir top gönderdi. Beşiktaş kalecisi Günay Güvenç kalesinden açıldı ve topa müdahale etmek isterken yaptığı hata sonucu top, Wesley Sneijder'in önünde kaldı. Hollandalı, boş kaleye rahat bir gol atarken; konuk ekibi 1-0 öne geçirdi. Maçın ilk yarısında oynadığı üstün oyunla dikkat çeken Beşiktaş, golden sonra çabuk toparlandı ve oyunu rakip kaleye yıkmayı başardı. Golden tam 2 dakika sonra 56. dakikada, Olcay'dan pası alan Mario Gomez, ceza sahası dışının sol çaprazından sert vurdu. Top, Muslera'nın hatasıyla birlikte ağlarla buluştu ve skora denge geldi: 1-1! 60. dakikada günün vasat isimlerinden Olcay'ın yerine oyuna dahil olan Kerim Frei, 64'te uzak direğe güzel bir şut çıkardı, Muslera parmaklarının ucuyla topu kurtardı. Dakika 65'te korner pozisyonunda Rhodolfo'nun kaleye gönderdiği top, Muslera'da kaldı. Beşiktaş'ta 72'de günün bir diğer etkisiz ismi Quaresma, yerini Gökhan Töre'ye bıraktı. 74'te Kerim Frei'nin sağdan ortaladığı top, Semih'ten sekerek Gökhan Töre'nin önünde kaldı. Gökhan Töre'nin sol ayağıyla topa gelişine yaptığı vuruş ağlarla buluştu ve Beşiktaş, bu jeneriklik golle 2-1'lik üstünlüğü yakalayan taraf oldu. Dakika 80'da Sneijder'in sert şutunda ise, Günay başarılıydı. Kalan sürede Beşiktaş zaman geçirmeye oynayınca, başka tehlikeli bir pozisyon yaşanmadı ve 2015'in son derbisinde gülen, 2-1'lik skorla Beşiktaş oldu.

Beşiktaş, dün akşam sezonun en iyi ve en istekli futbolunu ortaya koydu. Baştan sona oldukça üstünlerdi ve bunu skora da yansıtmaya başardılar. Tam tersine Galatasaray ise, sezonun en kötü futbolunu oynadı. İlk yarıda neredeyse pozisyonları yoktu. İkinci yarıda ise sadece ilk 10 dakikalık bölümde rakibe baskı uygulayabildiler ve burada rakibin hatasıyla öne geçtiler. Tabii ki burada hata Galatasaray yönetiminin verdiği kararlarda… Yani Galatasaray'ın yeni teknik direktörü Mustafa Denizli'yi ancak ligin ikinci yarıdaki karnesine göre değerlendirebiliriz. Öte yandan Şenol Güneş, dün akşam oyunun tam anlamıyla içindeydi ve maça direkt etki eden hamleler yaptı.Oyuna sonradan aldığı isimler Kerim Frei ve Gökhan Töre ev sahibinin futboluna hareketlilik kazandırırken; skora da katkı yaptılar. Ev sahibinin ikinci golünü Gökhan atarken; pası veren isimse Kerim'di. Dün bana göre Şenol Güneş, kariyerinin en iyi maçını oynadı ve kazanmasını bildi. Bu galibiyet sadece Beşiktaş'ın liderliği almasını değil; bana göre Şenol Güneş'in Mustafa Denizli'den daha iyi bir teknik direktör olduğunu görmemizi de sağlamıştır. Beşiktaş adına sahanın en iyileri olan İsmail Köybaşı, Oğuzhan Özyakup ve Mario Gomez'i kutlamak gerekir. Özellikle İsmail, hem hücumda hem de savunmada enerjisiyle inanılmazdı ve maçın yıldızı olmayı hak etti. Derbi galibiyeti, Beşiktaş'a Gökhan Töre, Kerim Frei ve Olcay Şahan gibi Türk kanat oyuncularını daha hazır tutma ve oyunun içine iyice sokma anlamında önemli bir ders de sunmuş oldu. Beşiktaş'ın, bu üçlünün daha fazla kanatlanmasına ve gerekirse skor yükünü çekmesine ihtiyacı var.

Galatasaray'a baktığımızda ise, takım anlamında kötü olduğunu ve hele de hücumda hiçbir varlık gösteremediğini görüyoruz. Dikkat çeken isimler olarak başarılı hamleleriyle Semih Kaya ve Hakan Balta ön plana çıkıyor. Orta sahada ön libero olarak forma giyen Aurelien Chedjou da başarılı bir futbol ortaya koydu. Daha önce de Kamerunlu'nun ön libero olarak denenmesi gerektiğini belirtmiştim. Kamerunlu, dün de sırıtmadı ve Galatasaray'ın önemli bir açığını kısa vadelik de olsa kapatmış oldu. Ancak bu derbi mağlubiyeti de gösterdi ki; Galatasaray'ın acil bir şekilde bir yırtıcı ön libero, bir sağ bek, bir kanat ve bir forvet transferine ihtiyacı var.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder