29 Şubat 2016 Pazartesi

Kusursuz Fırtına Fener: 2-0!


Ülkece yeni adetimiz önemli derbileri Pazartesi'ne çekmek… Özellikle 2015-2016 futbol sezonunda bolca örneğini gördük. Aslında böyle yaparak derbiye olan ilgiyi azaltmaya ve Pazar günlerinin o büyülü takım ruhunu biz futbolseverlerden almaya çalışıyorlar. Buna rağmen Kadıköy Şükrü Saraçoğlu Stadı hınca hınç doluydu. Güzel havayı da fırsat bilen sarı-lacivertli renklere gönül vermiş taraftarlar soluğu Saraçoğlu'nda aldı. Stadda bayram havası hakimdi ve Fenerbahçeliler kendilerine oldukça güveniyordu. Fenerbahçe için alınacak galibiyet, şampiyonluk umuduna tutunma ve şampiyonluk yarışının tekrar başlaması anlamına geliyordu. Beşiktaş ise yenilmediği ve hatta kazayla bir galibiyet çıkarabildiği takdirde büyük bir rahatlama yaşayacağının bilincindeydi. Nitekim Siyah-Beyazlılar daha Trabzonspor ile erteleme maçı oynayacaktı ve bir galibiyet veya beraberlikle rakibi ile puan farkı 5 ile 7 arasında değişecekti. Derbi öncesi iki takımın kafaları bu şekildeydi.

Ev sahibinde teknik direktör Vitor Pereira, Beşiktaş'a özel hazırlanmıştı. Haftaiçindeki Lokomotiv Moskova maçından sonra 4 isim kesik yedi. Rusya'da sahada olan Fabiano, Hasan Ali, Ozan ve Nani'nin yerlerine Volkan Demirel, Caner, Diego ve Alper Potuk forma giyiyordu. Volkan-Gökhan Gönül-Bruno Alves-Kjaer-Caner-Mehmet Topal-Josef-Diego-Alper-Volkan Şen-Van Persie dizilimiyle; top rakipteyken 4-5-1, kendilerindeyken de 4-3-3 şeklinde her zamanki sistemiyle sahadaydı Fenerbahçe… Beşiktaş'ta ise Gökhan Töre yedek kalmış, yerine Ricardo Quaresma forma giyiyordu. Tolga-Beck-Alexis-Marcelo-İsmail-Atiba-Oğuzhan-Sosa-Olcay-Quaresma-Mario Gomez düzeniyle ve 4-2-3-1 taktiğiyle sahaya çıkacaktı Beşiktaş… Maç başlamadan önce Fenerbahçe kağıt üzerinde favori görünüyordu. Teknik direktör Vitor Pereira'nın da son haftalarda takımın yükselen formuna ek olarak oyuncularına mutlaka yapmasını emredeceği bazı noktalar vardı:

1-)Mario Gomez'e, yoğun Kjaer markajıyla top aldırmayacaksın!

2-)Beşiktaş'ın yumuşak karnı stoperlerine her şartta önde baskı kuracaksın!

3-)Sosa ve Oğuzhan'ın pas yollarını tıkayacaksın!

4-)Atiba'nın üçüncü bölgeyle olan pas yolunu kapatacaksın!

5-)Orta alanda üstünlüğü eline geçirip Siyah-Beyazlıların oyun alanını daraltacaksın!

Bu 5 nokta belki size basit gelebilir; fakat Fenerbahçe, bu 5 maddeyi de 90 dakika boyunca kusursuzca uyguladı ve rahat bir galibiyet almasını bildi. Pereira, dersine çalışan bir hoca olduğunu bir kez daha gösterirken; Beşiktaş'ı takım olarak A'dan Z'ye çok iyi analiz etmişlerdi.

Fenerbahçe'den yoğun baskı!

İlk yarıyı başlatan düdük ile birlikte, sanki Fenerbahçe fırtınası da başlamıştı.. Henüz 3. dakikada gole ulaşmasını bildi Sarı-Lacivertliler… Caner, kullandığı serbest vuruşta daha önce çalıştıkları üzere topu Volkan Şen'e çıkardı. Beşiktaş savunması uyurken; Volkan Şen düzgün ve etkili şutuyla Şükrü Saraçoğlu Stadı'nı sevince boğdu: 1-0! Erken golün de etkisiyle Fenerbahçe ilk yarı boyunca etkili futbolunu sürdürdü. Orta sahada rakibine ezici bir üstünlük kurdu, önde baskıyı iyi becerdi ve dikine bir oyun tarzıyla Beşiktaş kalesine her gelişinde tehlikeli anlar yarattı. 22 ve 24. dakikalarda Fenerbahçe'nin Volkan Şen ile gerçekleştirdiği tehlikeli ataklarda, Beşiktaş'ı önce Allah sonra da kaleci Tolga Zengin korudu. Dakikalar 26'yı gösterdiğinde; Beşiktaş ilk yarıdaki tek ve en ciddi atağını gerçekleştirdi. Mario Gomez'in mükemmel pasıyla buluşan Ricardo Quaresma topu ilginç bir şekilde auta yolladı. 32'de Diego kaleci Tolga ile bire bir kaldı, Brezilyalı'nın şutunda İsmail kafayla uzaklaştırabildi. 33'te günün başarılı ismi Kjaer'in kafası Tolga'da kaldı. 39'da ise Quaresma'nın estetik şutunu, kaleci Volkan Demirel daha fazla bir estetiklikle kurtarınca; devreye ev sahibi Fenerbahçe'nin 1-0'lık üstünlüğüyle girildi.


İlk yarının yıldızı, tamamen Fenerbahçe'ydi. Sarı-Lacivertliler ilk 45 dakikadaki yoğun baskısı ve ezici üstünlüğüyle rahat bir maç çıkarmasını bildi. Fenerbahçe'nin ilk 45 dakikada sergilediği futbolu, onlar için sezonun en iyi futbolu olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Özellikle sağ kanat başlayan ve hem sağ hem de solda mekik dokuyan Volkan Şen, Beşiktaş'ın fişini çeken isim oldu. Sarı-Lacivertliler; ilk yarıda Volkan ile Olcay-İsmail, Alper ile de Quaresma-Beck'li kanatları koridora çevirdi ve hallaç pamuğu gibi salladı attı.

60'tan Sonra Tekrar Fenerbahçe

Beşiktaş'ta teknik direktör Şenol Güneş, sahada adeta yürüyen ruhsuz Olcay Şahan'ı oyundan çıkarıp Gökhan Töre'yi sokarak başladı ikinci yarıya… Belki de maç başlamadan yapması gereken şey buydu. Siyah-Beyazlılar, geride olmanın getirdiği psikolojiyle ikinci yarının ilk 15 dakikası topa daha fazla sahip olan taraftı. 48'de Gökhan'ın oyuna girişiyle biraz canlanan Sosa'nın şutu auta gitti. 51'de günün Beşiktaş adına en başarılı ismi Marcelo'nun kafası az farkla dışarı çıktı. Dakikalar 56'yı gösterdiğinde Beşiktaş maç içindeki en tehlikeli atağını yakaladı; ancak önce Mario Gomez, sonra da İsmail'in şutlarında Volkan Demirel'i mağlup etmeyi başaramadı. Bu dakikadan sonra Beşiktaş oyundan iyice düşen taraftı. Fenerbahçe ise 15 dakikalık bir aktif dinlenmeyle kendine geldi ve 60'tan sonra oyunun kontrolünü eline alarak ilk yarıdaki kimliğine döndü. Yine orta sahayı tamamen ele geçirdiler. Pereira, Nani ve Ozan hamleleriyle takımına direnç kazandırdı.

İstediği pozisyonları bir türlü değerlendiremeyen Fenerbahçe, daha da fazla yüklendi rakip kaleye… Ve dakikalar 82'yi gösterdiğinde Beşiktaşlı stoper Alexis'in de büyük katkılarıyla (!) istediğini aldı. Alexis'in hatasıyla topu kapan Ozan, sol taraftan ceza sahası içine hızla girdi ve topu bomboş durumdaki Nani'ye çıkardı. Nani'de hayatının en kolay golünü atarak Şükrü Saraçoğlu Stadı'nı iyice bayram yerine çevirdi: 2-0! Bu dakikanın ardından maçı etkileyecek başka bir pozisyon yaşanmayınca; maç Fenerbahçe'nin 2-0'lık üstünlüğüyle sona erdi. Sarı-Lacivertliler, 90 dakika boyunca hak ettikleri bir 3 puan aldılar ve kusursuz bir performans ortaya koydular. Alınan bu 3 puanla birlikte, bir maçı eksik Beşiktaş'ın 2 puan önünde yeniden liderliğe yükseldiler. Beşiktaş ise, sezonun ikinci yarısındaki düşüşüne devam ederken saç ve baş yoldurmayı da sürdürdü.



Alper+Volkan=VOLTRAN

Fenerbahçe'de bu galibiyette teknik direktör Vitor Pereira'nın yazının başında anlattığım o 5 maddelik uygulamasının yanında; Alper Potuk ve Volkan Şen'in oynadıkları ekstra futbol önemli rol oynadı. Alper ve Volkan, 90 dakika boyunca Beşiktaş kanatlarını koridor yaptı. Bir sağdan, bir soldan geldiler ve her gelişleri de tehlikeli bir atağa dönüştü. Bu ikili, Fenerbahçe'nin şu sisteminde yerlerinin banko olduğunu bu gece bir kez daha kanıtladı tüm dosta düşmana… Sadece ikisi, adeta gerçek bir Voltran oluşturdu bu maçta... Volkan Şen, attığı golle de maçın yıldızı olurken; Alper Potuk da bitmeyen enerjisi ve akıllı futboluyla göz kamaştırdı. Oyuna girdikten sonra Ozan'ın pozitif katkısını da unutmamak gerek… Genç futbolcu, yavaş yavaş Bursa günlerine döneceğinin sinyalini veriyor belki…

Fenerbahçe'de 7 aydır "Fernandao mu Van Persie mi?" tartışmaları bitmek bilmiyor. Neredeyse her gün, spor basınında bu konuyla ilgili bir haber görüyoruz. Kamuoyu bu konuyla uyurken; bence Fenerbahçe için asıl sorulması gereken soru şudur: "Alper mi Nani mi?" Tamam Nani, bu yıl Fenerbahçe'nin en golcü 3. futbolcusu olabilir; lakin Alper gibi bir katkıyı asla veremedi takımına… Alper, canla başla çalışıyor ve sonradan girdiği maçlarda bile takımına büyük katkı veriyor. Derbide de Volkan ile birlikte Beşiktaş'ı çökerten isimdi. Vitor Pereira ve yardımcılarının asıl düşünmesi gereken konu Nani-Alper tercihleri olmalı Fernandao-Van Persie değil… Hoş Van Persie büyük umutlarla transfer edilmişti, bugün de gördük Türkiye kariyerinde yatışa devam ediyor (!) Kendisini hiç sevmememe rağmen; Volkan Demirel'in yükselen performansı da göz ardı edilmemeli… Kariyerinin son yıllarına yaklaşan deneyimli kaleci bu yıl çıkışta bir performans gösteriyor. Fatih Terim Hoca, EURO 2016 maceramız için mutlaka onu hesaba katmalı! Teknik direktörlüğünü bir türlü sevemediğim Vitor Pereira'ya da büyük bir tebrik yollamamız gerekiyor. Beşiktaş'ı iyi ezberleyen ve daha maça çıkmadan kafasında maçı galip bitiren isimdi.


Beşiktaş'a baktığımızda; her felaketten iyi bir sonuç çıkaracaksak, burda da çıkaralım… Devre arasında Hannover'den kiralanan Marcelo, Siyah-Beyazlılar adına sahada kalan tek isimdi bugün… Doğru hamleleriyle savunmada güven veren isim, adeta bir emniyet sibobu oldu. Yeldeğirmenleriyle mücadeleye giren Don Kişöt misali tek başına sahadaydı bugün ve Fenerbahçe adına farkın daha da açılmasını engelleyen isimdi. Performansını giderek yükseltiyor. Bana göre bonservisi sezon sonunda mutlaka alınmalı… Mario Gomez de hırsıyla dikkat çekti; ancak takım oynamayınca, ona da top gelmedi. Bu iki isim dışında kalan herkes ise rezaletti, direkt çöpe atabilirsiniz. Yıllardır La Liga deneyimi olan Alexis, Türkiye'ye alışamamış olacak; geldiğinden beri vasatın da altında bir futbol ortaya koyuyor. Bugün yaptığı hata, La Liga görmüş bir stoper için kabul edilemez. Böyle giderse, sezon sonunda kendi sonunu da hazırlar. Hatta teknik direktör Şenol Güneş bile, her zamanki performansının oldukça gerisindeydi. Bu derbide, onca yıl sonra ilk defa Beşiktaş'ı ve Şenol Güneş hocayı bu kadar çaresiz, bu kadar ezik gördüm. Siya-Beyazlılara bu sezonun en kötü futbolu gerçekten yakışmadı. Oğuzhan, Gökhan Töre, Olcay, Quaresma gibi isimlerin yerlere düşen performansı toplanmadıkça, işleri gerçekten çok zor olacak. Kaldı ki bu futbolla şampiyonluk için de pek umut vermiyorlar.

Son sözü de hakem Cüneyt Çakır hakkında söyleyelim. Maçın genelinde tarafsız ve iyi bir yönetim ortaya koymaya çalıştı. Ancak çok ciddi 2 hatası bulunuyordu. Deneyimli hakemimiz, daha ilk yarıda Beşiktaş'tan Beck'i, Fenerbahçe'den de Caner Erkin'i kırmızı kart göstererek oyunun dışına çıkarmalıydı. Ancak yapamadı ve böylelikle kontrolünü büyük ölçüde kaybetti. Derbinin ikinci yarısına Beck ve Caner'in çıkmaması gerekiyordu. Olmadı, kırmızıyı çıkaramadı ve önemli bir hata yaptı Cüneyt Çakır… Türkiye'nin en iyi hakeminin durumu buysa eğer, gelin siz görün lütfen Türkiye'de hakemlik mesleğinin halini…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder