İstanbul'da
sendromlu birgün ve iş çıkışı saati olmasına
rağmen; fırsat bulanlar Başakşehir Fatih Terim Stadyumu'nda yerini almıştı.
Zemin ve ortam futbol için oldukça müsaitti. Beşiktaş için de Gençlerbirliği
için de önemli bir maç olacağı zaten belliydi. Beşiktaş açısına baktığımızda,
haftasonunda Fenerbahçe'nin yaptığı puan kaybıyla tüm takım heyecanlanmıştı. Bu
maçta hata yapmamak demek, 3 puandan da ötesi olan liderlikti. Gençlerbirliği
açısından mercek tuttuğumuzda ise, İbrahim Üzülmez ismi ön plana çıkıyordu. Bir
zamanların "Deli İbrahim"i İbrahim Üzülmez, ilk kez toplam 11 sene
top koşturduğu takım olan Beşiktaş'a ilk kez rakip oluyordu. Alkaralar, ayrıca,
İbrahim Üzülmez takımın başına geçtiğinden bu yana 4 maçta 4 galibiyet almış ve
12 puan toplayarak güzel bir seri yakalamıştı; bu namağlup seriyi koruma
amacıyla sahaya çıkacaklardı.
Beşiktaş'ta
haftaiçindeki erteleme maçından daha farklı bir kadro vardı sahada haliyle…
Erteleme maçında stoper oynamak zorunda kalan Necip ve Tosic'in yerine, Alexis
ve cezası biten Marcelo Guedes forma giyiyordu. Kadroda yer almayan Gökhan
Töre'nin yerine ise, erteleme maçında yedek kalan Olcay Şahan forma giyiyordu.
Gençlerbirliği'nde ise Skulason'un yerine Doğa'yı, hafif sakatlığı bulunan
Serdar Gürler yerine ise Djalma Campos'u tercih etti teknik direktör İbrahim
Üzülmez… İki teknik adamın bu tercihleri altında maç başladı.
Beşiktaş,
sezonun genelinde bildiğimiz tipik Şenol Güneş'in takımı baskısıyla başladı
maça… Mersin İdmanyurdu'ndaki kötü görünümün aksine, bu sefer oldukça istekli
bir Beşiktaş vardı Başakşehir Stadı'nda…. Önde baskı kurmayı amaçlayan
Beşiktaş, bu hedefine çabuk ulaştı ve üçüncü bölgeyi domine etti. Gomez'in
Hopf'ta kalan kafası ve Olcay Şahan'ın direkte patlayan kafası ile hem
tribündeki hem de ekran başındaki yüz binlerce Beşiktaşlı'nın içi cız etti…
Quaresma ve Sosa öndeki diğer isimlere nazaran daha diri göründüler ve topu
etkili kullandılar ilk yarıda Beşiktaş adına… Mersin karşısındaki durgun
futboluyla dikkat çeken Gomez, bulduğu 2 net pozisyonda topu adeta stadyumun
dışına (!) nişanlanmasıyla, Siyah-Beyazlı taraftarların üzerindeki gerginlik
bir hayli arttı. Gençlerbirliği'nde ise İbrahim Üzülmez, tüm hesaplarını orta
sahada çok adamla bulunmak, savunmada iyi kapanmak ve gol yememek üzere
yapmıştı. 4 haftadır iyi oturttuğu Uğur-Kulusic-Ahmet Çalık-Ahmet Oğuz
savunmasının önüne iki sert futboldu Selçuk Şahin ve Doğa Kaya'yı emniyet
sibobu olarak koymuştu. Hleb de sık sık geriye gelerek oyundan çıkana kadar bu
6'lıya destek verdi. Böyle bir planda Kırmızı-Siyahlıların ileriye top taşıması
oldukça zorlaştı ve Stancu-Djalma-El Kabir'den oluşan hücum üçlüsü oldukça
yalnız kaldı. İlk devrenin Gençlerbirliği'nin yarı alanında oynandığını
söylemek doğru olur, Üzülmez'in ekibi, Beşiktaş'ın yoğun baskısını yalnızca 40.
dakikadan itibaren uzatma ile birlikte 6 dakika kırabildi.
Cenk'ten Mükemmel Pas
Beşiktaş,
ikinci yarıya da etkili başlayan ve topa sahip olan taraftı. Günün istekli
isimlerinden Quaresma ve hırslı Gomez'in önderliğinde rakip kalede etkili
oldular. Dakika 55'i gösterdiğinde Quaresma'nın adrese teslim yaptığı ortaya
Gomez uçarak kafa vurdu; ancak top Gençlerbirliği kalecisi Hopf'ta kaldı. Şenol
Güneş, oyuna ilk müdahalesini 60. dakikada yaptı ve son haftaların formsuz ismi
Olcay Şahan'ı çıkararak Cenk Tosun'u sahaya sürdü. Oyuna girdiği her zaman çok
başarılı işler yapan Cenk Tosun, sadece 4 dakika sonra klasını konuşturdu.
Dakika 64'te Cenk Tosun, Sosa'ya çok güzel ve estetik bir ara pas attı. Sosa
ceza sahasında aut çizgisine kadar yaklaştı ve uygun durumdaki Gomez'e pas
verdi. Gomez de her zaman iyi bildiği işi yaptı, ilk rakibinden kurtulduktan
sonra yaptığı düzgün ve sert vuruşla topu ağlarla buluşturdu: 1-0!
Gençlerbirliği,
maçtaki en tehlikeli atağına 69. dakikada ulaştı. Uğur Çiftçi'nin soldan
ortaladığı topa El Kabir dokundu; ancak top auta çıktı. Mağlup durumdaki
Gençlerbirliği, son 22 dakikada topu rakip yarı alana taşıma konusunda oldukça
istekli bir hal aldı. Bu pozisyondan kısa bir süre sonra Uğur'un şutu, maçta
direğe çarpan ikinci top oldu. Uzatma dakikalarında da Sosa'nın şutunu Hopf
kurtarınca; karşılaşma Beşiktaş'ın 1-0'lık üstünlüğüyle sonuçlandı.
Beşiktaş, Bu Avantajı İyi
Yönetmeli
Beşiktaş,
bu galibiyetiyle Mersin maçının ardından üst üste ikinci kez 1-0'lık skorla
kazanmış oldu. Şampiyonluk haftalarında güzel oyundan çok kazanma
alışkanlığının ön plana çıktığı için, Beşiktaş'ın bu iki maçı galip bitirmesi
Siyah-Beyazlılar adına oldukça önemliydi. Gençlerbirliği karşısında alınan
galibiyetle Beşiktaş, bir maçı eksik halde 51 puanla liderliğe yükselmiş oldu.
Haftaya konuk olacağı Şükrü Saraçoğlu deplasmanı öncesi de Fenerbahçe'ye
psikolojik bir avantaj sağlamış oldu. Takımın başında Bilic olsa,
Siyah-Beyazlılar'ın mutlaka derbiyi kaybedeceğini düşünürdük; fakat Beşiktaş,
artık teknik direktörü Şenol Güneş'le derbileri daha etkili oynuyor.
Siyah-Beyazlılar eğer haftaya Fenerbahçe'yi yenerse iki takım arasındaki puan
farkı 4'e çıkacak. Siyah-Beyazlılar, son kalan eksik maçında Trabzonspor'u da
yenerse; puan farkı birden 7'ye zıplamış olacak. Bu da şampiyonluk yolundaki
rakip Fenerbahçe'ye karşı ciddi bir üstünlük verecektir. Bu yüzden Beşiktaş'ın
önünde çok çok iyi yönetilmesi gereken ciddi bir süreç var. Bu yüzden
oyuncuların mental açıdan rahat olması için psikolojik danışman bile tutsa
yeridir Beşiktaş…
Beşiktaş'ta
Olcay Şahan'ın ligin ikinci yarasındaki vasat performansı dikkat çekiyor.
Özellikle geçen hafta Mersin karşısında dökülen Olcay, Gençlerbirliği
karşısında da oldukça vasattı. Oğuzhan Özyakup da ligin ilk yarısında
gösterdiği etkili performansı sahaya yansıtamıyor. Bir takım şampiyonluk
yolunda kaza yaşamak istemiyorsa, performansı düşen oyuncuları mutlaka kenara
çekmeli. Şenol Hoca'nın Oğuzhan ve Olcay ile acilen konuşması gerekiyor.
Kalesinde önemli bir tehlike yaşamamasına rağmen; Tolga Zengin'in ligin ilk
devresine göre vites arttırdığını görüyoruz, bunda tabii ki Boyko'nun transferi
büyük rol oynadı. Alexis için henüz net bir karar veremedim; fakat Hannover'den
kiralanan Marcelo Guedes tam bir görev adamı… Daha da önemlisi takıma gelir
gelmez uyum sağladı ve savunmada oldukça sağlam kaldı. Rhodolfo'nun yokluğunda,
böyle bir isim oldukça önemli… Mutlaka Beşiktaş scout ekibinin eleğinden
geçmiştir, bu yüzden bir tebrik de Beşiktaş scout ekibine göndermemiz
gerekiyor. İbrahim Üzülmez'li Gençlerbirliği ise, gerçekten iyi yolda….
Takımdaki motivasyon ve arkadaşlık ortamı üst düzey… İbrahim Üzülmez de ilk
ciddi antrenörlük sınavında bence oldukça iyi iş çıkarıyor. Aman dilimizi
ısıralım, Başkan İlhan Cavcav ile ters düşmesin!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder