Futbol adlı kitleleri birleştiren,
sevincine ve hüznüne ortak eden küresel sporda, forvetler mevki olarak büyük
önem taşır. Çünkü gol demek, genellikle forvet demektir. Forvetler, takımın gol
yükünü çeken futbolculardır. Takım iyi gittiğinde de, kötü gittiğinde de
genellikle hedefte olumlu veya olumsuz forvetler olurlar. Taraftarların
bestelerinde de küfürlü sözlerinde de forvetler mutlaka yer alır. Takım
oyunuyla bütünleşip sezonu gol kralı olarak tamamlayabildikleri gibi, tüm
sezonu karavana da geçirebilirler. Özetle bir takımın şampiyonluk yarışında
attıkları goller ve arkadaşlarına hazırladıkları pozisyonlarla birincil
derecede rol oynar forvetler…
İspanya La Liga'da şampiyonluk yaşamış,
Avrupa Ligi şampiyonluğu yaşamış, Şampiyonlar Ligi'nde final görmüş Atletico
Madrid gibi güzide bir kulüpten de dünyaca ünlü forvetler geçti. Bazıları
başkent ekibine geldiğinde zaten ünlüydü, bazıları ise Atletico forması ile ün
kazanarak taraftarın sevgilisi oldu. Christian Vieri ile başlayan furyada,
Atletico Madrid forvet alıp satarak önemli karlar elde etti. Christian Vieri,
Jimmy Floyd Hasseilbaink, Fernando Torres, Sergio Agüero, Radamel Falcao, Diego
Costa, Mario Mandzukic ve Jackson Martinez gibi isimler; başka limanlara demir
alırken Atletico Madrid'e oldukça fazla kazandırdılar. Bu sürece birlikte
bakmamız gerekirse…
Vieri
ile Başlayan Dalga
Atletico Madrid'teki forvet
sirkülasyonunun İtalyan forvet Christian Vieri ile start verdiğini söylemek
yanlış olmaz. Atletico Madrid onu 1991 yılında 15 Milyon Euro karşılığında
Juventus'tan transfer etmişti. Vieri, 1997-1998 sezonunda La Liga'da
kariyerinin en başarılı performanslarından birini geçirdi. Toplamda 24 gol
kaydederek İspanya'da gol krallığı yaşadı. Ancak gerek uyum problemi, gerekse
vatan özlemiyle İspanya ikliminde fazla yapamadı ve bir sezonun ardından
İtalya'ya geri döndü. Lazio, 1997-1998 sezonunda Christian Vieri'yi 25 Milyon
Euro karşılığında transfer etti. Atletico Madrid, İtalyan forvetin
transferinden daha 1998 yılında 10 Milyon Euro kar etmiş oldu böylelikle… Belki
de kulüp bazında böyle bir politika geliştirebildikleri için, farkına
vardıkları için, Atletico Madrid'in Lazio'ya teşekkür etmesi gerekiyor.
Hasselbaink'in
getirdiği Hollanda Rüzgarları
Jimmy Floyd Hasselbaink, 90'lı yılların
sonundan itibaren önemli çıkış yapmış bir forvetti. Leeds United ile gösterdiği
performansın ardından Atletico Madrid'in dikkatini çekti. Bu dikkat çekiminin
ardından, 1999 yılında Jimmy Floyd Hasselbaink, 16 Milyon Euro karşılığında
Atletico Madrid'in yolunu tuttu. Hollandalı forvet, La Liga'da toplam 34 maçta
forma giydi ve 24 gol kaydetti. Gol yollarındaki bu etkin yüzdesiyle, Atletico
Madrid küme düşmesine rağmen Hasselbaink gol kralı oldu. İspanyol ekibi, küme
düştüğü için sezon sonunda Hasselbaink'i 22.5 Milyon Euro karşılığında
Chelsea'ye sattı. Böylelikle, Hollandalı futbolcudan da 6.5 Milyon Euro kar
etmiş oldu.
Kulüpte
Efsaneleşmiş Bir İsim: Fernando Torres
2001-2007 yılları arasında futboluyla
Atletico Madrid'te parlayan İspanyol forvet, "El Nino" lakabını
burada aldı ve performansıyla taraftarların gözünde efsaneleşti. Takımının
Segunda Divison'da mücadele ettiği yıllarda parlayan Fernando Torres, çok kısa bir
sürede ilk 11'in vazgeçilmez ismi oldu. 7 yıllık sürede Atletico Madrid
formasıyla 214 maça çıktı, 82 gol kaydetti. Ada ekipleri bu forvete kayıtsız
kalamadı ve Liverpool, 2007 yazında Fernando Torres'i 38 Milyon Euro karşısında
transfer etti. Atletico Madrid, altyapısından çıkardığı ve hiçbir bonservis
bedeli ödemediği Torres'ten tam 38 Milyon Euro kar etmeyi başardı. Bu
transferiyle Atletico'lu taraftarları üzen Torres, 2015 yılında tekrar eski
kulübüne geri dönmüş oldu. Halen Atletico Madrid forması giyiyor.
Arjantin
Güneşi Madrid'de Doğdu
2006 yılında, Arjantin'in Independiente
kulübünden 18 yaşındaki bir genç transfer edildi ve ona ödenen 21.7 Milyon Euro
bonservis bedeliyle de kulüp rekorları kırıldı. Agüero 18 yaşındaki deneyimsiz
haliyle kulüpten içeri girdiğinde, kimse onun günümüzdeki gol makinesi haline
döneceğini tahmin etmiyordu. Sergio Agüero, ilk sezonunda Torres'in varlığı
nedeniyle az forma şansı bulsa da; 2007'den itibaren Torres'in takımdan
ayrılmasıyla ilk 11 için değişmez bir hale geldi. Madrid ekibinde 5 sezon forma
giydi. 175 maça çıktı ve 74 gol kaydetme başarısını gösterdi. Atletico
Madrid'in bir başka forveti daha Ada ekiplerinin dikkatini çekti ve 2011
yılında Manchester City, bonservisine 40 Milyon Euro ödeyerek Sergio Agüero'yu
transfer etti. Atletico Madrid, Arjantinli forvetin satışından 18 Milyon Euro
kar etmeyi başardı.
Madrid,
Kolombiya Ateşine Kayıtsız Kalamadı
2011 yılında Agüero'nun ve ardından da
Forlan'ın takımdan ayrılışıyla birlikte Atletico Madrid, forvetsiz kalmıştı.
Bunun yanında oyuncu satışlarından iyi bir gelir elde etmişlerdi ve bunu forvet
transferine aktarmak istiyorlardı. Radara, son yıllarda Porto forması ile
harikalar yaratan ve gol rekorları kıran Kolombiyalı forvet Radamel Falcao
takıldı. Uzun uğraşların ardından 2011 yaz döneminde Falcao, 40 Milyon Euro
karşılığında kadroya katıldı. İspanya'da 2 verimli sezon geçirdiğini söylemek
doğru olur. Bu iki yıl boyunca Atletico Madrid formasıyla 68 maça çıktı, rakip
filelere 52 gol gönderdi. 2013 yaz transfer döneminde ise zengin sahibiyle
Monaco, Falcao'yu transfer etmek istedi. Monaco, İspanyol kulübüne 60 Milyon
Euro ödedi ve Falcao, geçirdiği iki güzel sezonun ardından Monaco'nun yolunu
tuttu. Atletico Madrid de Falcao'dan 20 Milyon Euro kar etmiş oldu.
Costa'nın
Dönüşü Muhteşem Oldu
Aslında 2007-2008 döneminde 600 bin Euro
bedelle Atletico Madrid'e transfer edilen Diego Costa, uzun süre bekleneni
veremedi. Sırasıyla Celta Vigo, Albacete, Real Valladolid ve Rayo Vallecano'da
dört sezon kiralık oynadı. Falcao'nun takımdan ayrılmasıyla birlikte, Atletico
Madrid bu sefer forvet transferi yapmadı ve Vallecano'dan kiralık dönen Diego
Costa'ya güvendi. Diego Costa da bu sefer daha güçlüydü ve teknik direktör
Diego Simeone'nin sisteminde parıldadı. Özellikle 2013-2014 sezonu onun için
mükemmel geçti. Diego Costa, Atletico formasıyla 133 maça çıktı ve 64 gol
kaydetti. Onun bu başarısına ise, Chelsea kayıtsız kalamadı. 2014 yazında,
Diego Costa, 38 Milyon Euro bedelle Chelsea'nin yolunu tuttu. Atletico Madrid, bu
transferle Diego Costa'dan yaklaşık 37 Milyon Euro kar etmiş oldu.
Mandzukic'te
Açık, 2 Milyon Euro
Diego Costa'nın Chelsea'ye transferiyle
forvet pozisyonunda boşluk yaşayan Atletico Madrid, hemen çalışmalara başladı.
Bayern Münih'te vadesini dolduran Mario Mandzukic'e 21 Milyon karşılığında
kırmızı-beyazlı formayı giydirdiler. Atletico Madrid ile 43 maça çıkan
Mandzukic, toplam 20 gol atarken; Atletico Madrid'in forvet boşluğunu
dolduramadı. Bunun üzerine 2014-2015 sezonu sonunda, 19 Milyon Euro karşılığında
Juventus'a satıldı. Bir başarısızlık olarak nitelense de, Mandzukic'in
satışından yalnızca 2 Milyon Euro zarar ettiler. Kazandıkları transfer karının
yanında hiçbir şey…
Zarar demişken; Atletico Madrid,
zamanında Mateja Kezman ve Diego Forlan'ın satışlarından da zarar etmişti. 21
Milyon Euro'ya alınan Forlan 10 Milyon Euro'ya, 9 Milyon Euro'ya alınan Kezman
ise 7 Milyon Euro'ya satılmıştı. Böylelikle bu iki başarısız transferden 13
Milyon Euro'luk bir zarar ortaya çıktı. Mandzukic'i de bu ikiliye eklediğimizde,
yalnızca 15 Milyon Euro'luk bir zarar oluşuyor.
Martinez
Bekleneni Veremedi
Mandzukic'i 2015 yaz döneminde
Juventus'a gönderen Atletico Madrid, yerine Porto'da golleriyle dikkat çeken
Jackson Martinez'i getirdi. 2015'in yaz döneminde gerçekleşen transferle Madrid
ekibi, Porto'ya 35 Milyon Euro bonservis bedeli ödedi. Büyük umutlarla transfer
edilen ve taraftarların büyük ümitler bağladığı Kolombiyalı forvet, başkent
ekibinde asla bekleneni veremedi. Atletico Madrid formasıyla toplam 22 maça
çıkan Jackson Martinez, yalnızca 3 gol kaydedebildi. Bunun üzerine Atletico
Madrid, 2016 kış transfer döneminde Çin pazarına atıldı ve 42 Milyon Euro
karşılığında Jackson Martinez'i Guangzhou Evergrande'ye sattı. Kolombiyalının
satışından 7 Milyon Euro'luk bir gelir elde edildi.
Bu 8 ismin transfer ediliş ve
satılışında, toplam 136.5 Milyon
Euro'luk bir kar etti Atletico Madrid…. Yukarıda bahsedilen 15 Milyon Euro
transfer zararını da düştüğümüzde, elimizde 121.5 Milyon Euro kalıyor. Bu fiyat, günümüzde İspanya, İngiltere,
Almanya gibi liglerde mücadele eden zirve altı takımların sezonluk bütçelerine
denk geliyor, hatta çoğunu geçiyor. Ayrıca Spor Toto Süper Lig'deki dört büyük
kulübümüzün bütçesinden daha fazla oluşuyla da dikkat çekiyor. Bize de Atletico
Madrid'in Vieri'yle başlattığı bu "Al-Sat" dönemini tebrik atmaktan
başka bir şey düşmüyor.
Sıradaki
Hedef Griezmann mı?
Bir forvet oyuncusu değil aslolarak;
ancak Diego Simeone onu 2015-2016 sezonunda forvet olarak da kullanmaya
başladı. Gerek çift forvette, gerekse tek forvet olarak başarılı bir performans
gösteriyor. 2014 yazında Real Sociedad'tan transfer edilen Antoine
Griezmann'dan başkası değil bahsettiğim… 1991 doğumlu Fransız futbolcu, sol
açık olarak ve artık forvette de forma giyiyor. Son 2 yıldır, Atletico
Madrid'in en dikkat çekici futbolcusu olarak göze çarpıyor. 2 sezonda şu ana
kadar Atletico Madrid ile 94 maça çıktı ve 49 gol kaydetme başarısını gösterdi.
Bu performansı, bitiriciliği ve etkili futboluyla şimdiden dünyanın dev
kulüplerinin ilgisini çekmeye başladı.
Bu performansını devam ettirmesi halinde
ve EURO 2016'da da vitrin yapmasının etkisiyle, Griezmann'ın Atletico Madrid
için sıradaki satış hedefi olacağı görüşündeyim. Futbol topu gerçekten ayağına
çok yakışıyor. Hızıyla, çabukluğuyla, bitiriciliğiyle, geniş oyun görüşü ve
sert şutlarıyla komple bir futbolcu. Zamanında 30 Milyon Euro karşılığında
transfer edilmişti; şimdi Atletico Madrid Griezmann'ı satması durumunda, en az
70-80 Milyon Euro isteyecektir. Bu da Atletico Madrid kulübü için yeni kar
hedefi demek…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder