Mersin'de
iki farklı takım ve iki farklı psikolojik hal çıktı karşımıza… Ev sahibi Mersin
İdmanyurdu'nda, parasal sorunlar bir türlü halledilemedi. Futbolcular,
haftaiçinde paralarını alamadıkları gerekçesiyle idmana çıkmadı ve boykot etti.
Bu yaptıklarında son derece haklıydılar. Bülent Korkmaz ise, yaşadığı kayıp
nedeniyle oldukça üzgündü. Güney ekibinde, böyle negatif bir psikoloji
seyrediyordu. Konuk ekip Fenerbahçe'de ise; teknik direktör Vitor Pereira'ya
medya yoluyla yapılan eleştiriler; Başkan Aziz Yıldırım sayesinde çözüldü. Aziz
Yıldırım, voleybol maçında Vitor Pereira ile pozlar vererek "Sonuna kadar
arkandayız!" mesajı verdi. Pereira ve sarı-lacivertli futbolcular da bu
pozitif psikolojinin moraliyle sahadaydı. Fenerbahçe, lider Beşiktaş'tan önce
oynadığı için; kazanarak şampiyonluk yolundaki rakibini strese de sokmak
hedefindeydi. Mersin'de Bülent Korkmaz, 4-2-3-1 ile çıktı sahaya… En tehlikeli
silahı, Nakoulma'yı kenarda tutması eleştirilecek bir hamleydi. Murat Ceylan ve
Tita da kenarda olan isimlerdi. Güney ekibinde Güven sol açık Eren de sağ açık
olarak yer aldı. Konuk ekip Fenerbahçe'de Pereira defans hattını Hasan
Ali-Bruno Alves-Kjaer- Gökhan Gönül dörtlüsünden kurdu. Caner ve Şener yine
kesik yiyen isimlerdi. Orta saha yapısı değişmezken; Robin Van Persie de tek
forvet olarak sahadaydı.
Fenerbahçe,
maça daha etkili başlayan taraftı. Başlangıç düdüğüyle birlikte topun
kontrolünü ele geçirdiler ve golü de erken buldular. Dakikalar 8'i
gösterdiğinde, Mehmet Topal, soldan ceza sahasına penetre etti. Kenardan
çıkardığı pasla, ceza sahasına giren Hasan Ali buluştu. Tecrübeli sol bekin
düzgün şutu ağlarla buluştu ve Fenerbahçe Mersin karşısında 1-0 öne geçti. Konuk
ekip, golden sonra da durmadı ve oyundaki iştahını ilk 25 dakika boyunca
sürdürdü. Önce Josef sonra da Alper'in vuruşlarıyla Sarı-Kanarya ikinci gole
yaklaşsa da; skor bulamadı. İlk yarım saatlik bölümün ardından ise, mücadele
orta saha mücadelesi şeklinde geçti ve Fenerbahçe, devre arasına 1-0 önde
girdi. İlk 45'te, Mersin İdmanyurdu adına söylenebilecek olumlu tek bir şey
yoktu. Topun kontrolünü rakibe verdiler ve geride beklediler. Fenerbahçe ise,
ilk 25 dakikadaki oyununu tüm devreye vursa, iki veya üç farklı öne
geçebilirdi.
Fener Açıldı
İkinci
yarıya Mersin teknik direktörü Bülent Korkmaz, hatasını anlayarak başladı.
Eren'in yerine Prejuce Nakoulma oyuna girdi. Güney ekibi, bu değişiklikle
ikinci yarıda üçüncü bölgede daha etkili olsa da; Fenerbahçe maçı bırakmadı.
İkinci 45'e de o ilk yarının ilk 25 dakikasındaki gibi etkin başlayan
Fenerbahçe 11 dakikada farkı üçe
çıkardı. Günün başarılı isimlerinden Diego soldan güzel bir şekilde getirdiği
topu arka direkteki Nani'ye ortaladı, Portekizli'ye ise dokunmak kaldı ve durum
2-0'a geldi. Golden 8 dakika sonra Nani'nin pasıyla sağda topla buluşan Mehmet Topal, ceza sahası içindeki Van
Persie'ye pas çıkardı. Robin Van Persie, sert vuruşuyla skoru 3-0'a getirdi ve
bu sezon 5. golünü attı. İlkler yaşanıyordu
uzun bir sürenin ardından Fenerbahçe için uzun bir süre sonra… Mehmet
Topal, ilk kez 2 asistle yıldızlaştı. Ve Fenerbahçe, çok uzun bir sürenin
ardından 3 gol kaydetmiş oldu.
3-0'dan
sonra Mersin İdmanyurdu riskleri almaya ve ileri çıkmaya başladı. Sinan Kaloğlu'nun
soldan kale arkasına doğru verdiği pasta, Nakoulma oldukça müsait durumdaydı ve
kafa vuruşuyla durumu 3-1 yaptı. Golün ardından ataklarına devam eden ev
sahibi, 5 dakika sonra Sinan Kaloğlu'yla direğe takıldı. Bu atakların ardından
Fenerbahçe, orta sahadaki üstünlüğünü ele geçirdi ve rakibine fazla pozisyon
vermedi. Sarı-Lacivertliler, ileri uçta yakaladıkları şansı
değerlendiremeyince, maç 3-1 sonuçlandı. Fenerbahçe, Vitor Pereira yönetiminde
ilk kez farklı bir galibiyet almanın sevincini yaşadı. Savunmayı geri plana
iten Pereira, Porto günlerinden bir demet sundu.
Pereira da Aynı Kaderi mi
Paylaşacak?
Ev
sahibi Mersin İdmanyurdu'nun işinin bu sezon çok zor olduğunu gördük. Zaten dar
rotasyonlu bir kadro ile mücadele ediyorlar; bir de yaşanılan mali sorunlar,
oyuncuların odaklanamamasına neden oluyor. Futbolu düşünecek durumları
kalmıyor, bu da otomatikman sahaya yansıyor. Böyle bir durumda, teknik direktör
Bülent Korkmaz da onlara sahip çıkabilecek doğru bir isim olarak durmuyor.
Fenerbahçe'ye gelirsek… Hasan Ali Kaldırım ve Diego'yu tebrik etmek gerekiyor,
bugünkü futbollarıyla sahanın en iyi isimleri oldular. Pereira da önce
Başkan'ın kendisine arka çıkması, ardından 3-1'lik galibiyet ile rahat bir
nefes aldı. Ancak Portekizli, Türkiye'deki durumlara pek aşina olmasa gerek…
Zira Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, daha önce Ersun Yanal ve İsmail
Kartal'la da amatör branşlarda maç izledi ve arkasında olduğunu söyledi. Ancak
bundan sonraki süreçte, iki teknik adam da Aziz Yıldırım tarafından kulüpten
gönderildi. Bu doğrultuda üçüncü isim Pereira mı olacak, zaman gösterecek.
Ancak Portekizli çalıştırıcının fazla rahatlamamasını öneririm.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder