6 Eylül 2016 Salı

Golcüler Harikalar Diyarında: MLS


Özellikle son 5 yılda gösterdiği atılım ve pazarlama yöntemleriyle dikkat çeken Major League Soccer, ya da bildiğimiz adıyla MLS, Amerikan futbol liginin adı… Ancak Amerika'ya has olan o oyun algılanmasın, MLS bildiğimiz futbolu içeriyor. Son 5 yıllık gösterdiği atılımla MLS, NBA ve beyzbolun ardından Amerika'da en çok yayın gelirine sahip spor turnuvası oldu. İyi bir pazarlamayla bu noktaya yükselirlerken; çoğu kişinin NBA ve beyzbol kadar MLS'i de takip etmesini sağladılar. MLS büyümeye devam ederken; çıkış noktasında yaratılan pazarlama çalışmalarından biri de transferlerdi. Son yıllarda David Beckham'la başlayan ve Sebastian Giovinco, David Villa, Didier Drogba, Frank Lampard, Kaka, Steven Gerrard'la devam eden transfer furyasıyla MLS'e olan ilgi arttı. "Soccer" denen futbol olgusu, Amerika kıtasında yeni yeni tam anlamıyla otururken; çoğu zaman birbirinden gollü ve çok pozisyonlu maçlara şahir olduk. Bu gollü maçların başyazarları ise genellikle forvetlerdi.

David Villa ve Didier Drogba gibi isimlerin kariyerleri ve attıkları goller ortada… Ancak Major League Soccer'da birçok iyi santrfor bulunuyor. Avrupa'nın zor ve dirençli liglerine göre MLS tarafında daha heyecanlı, bol pozisyonlu, bol hatalı ve bol gollü maçlar görüyoruz. Yani forvetler için oldukça elverişli bir ortam yaratılıyor. David Villa ve Drogba tecrübeleri, Patrick Mullins de daha olmamış haliyle listeye giremezken; MLS'te takımını sırtlayan pek çok forvet bulunuyor. İlk sıramızda Toronto efsanesi Giovinco'ya yer vermemek haksızlık olacaktır.

Sebastian Giovinco - Toronto FC

Juventus altyapısından yetişen ve değeri bir türlü bilinmeyerek sürekli Zebralar tarafından kiralanan Giovinco, Parma serüveni dönüşü İtalyan ekibiyle yeni bir yolculuğa başlamıştı. Giovinco, yaklaşık 3 yıllık sürede Juventus ile istediği süreleri bulamazken; Şubat 2015'te dümeni tamamen terse çevirdi ve bedelsiz olarak MLS ekibi Toronto'nun yolunu tuttu. 29 yaşındaki forvet, Amerika futbolunda adeta kendini bulurken; yeniden doğdu. Daha çok ofansif orta saha ve forvetin sol açığında görev yaparken; Kanada ekibinde merkez forvet oynamayı öğrendi ve patlama böyle geldi. MLS macerasında merkez forvete devşirilen Giovinco, Toronto formasını giydiği 64 resmi maçta 40 gol ve 27 asistlik muazzam bir performans gösterdi. Kanada ekibinin bayrak adamı olurken; tüm hücumlarda ya başlatan ya bitirendi. İtalyan forvet, bu yıl 26 haftası geride kalan MLS'te 16 gol 13 asist gibi yine insanüstü bir futbol ortaya koydu. Tüm bu formuna rağmen; İtalya milli takımında bir türlü değerlendirilmemesini de hep birlikte ayıplamamız gerekiyor.

Cyle Larin - Orlando City

21 yaşındaki santrfor güç, yetenek, bitiricilik, dayanıklılık gibi sonuç belirleyen tüm özelliklerde muhteşem bir forvet kombinasyonuna sahip… Ocak 2015'te Orlando City'nin Uconn Huskies takımından draft ettiği Cyle Larin, daha 1 yılı doldurmadan elde ettiği ilk 11 şansıyla komple bir forvete dönüştü. Kaka gibi bir dünya yıldızından da çok şey öğrenen ve Brezilyalı'nın ritmi doğrultusunda kendini geliştirmeye devam eden Larin, şu an MLS'in en çok konuşulan futbolcusu… Orlando City formasıyla toplamda 54 maça çıkarken 31 gol ve 5 asist ile oynadı. 2016-2017 sezonunda ise kaydettiği 13 gol ve 4 asistle takımı Orlando'yu play-off sıralamasına sokma yarışı veriyor. Yaz transfer döneminde adı Portekiz ekipleriyle anılmaya başlandı, çok yakında ona ilgili kulüplerin sayısı artacak. MLS'in 2016-2017 yılında özellikle güç ve dayanıklılık konusunda kendini çok geliştiren Cyle Larin; bence artık hazır ve MLS'in kendisini Avrupa'ya en büyük pazarlama ürünü olarak sunmasını bekliyor.

Kei Kamara - New England Revolution

32 yaşındaki Sierra Leone'li santrfor, futbol kariyerinin başlangıcında istediği verimi yakalayamazken; kariyerinin ikinci baharında MLS'te tadını çıkarıyor. Columbus tarafından takas yoluyla 2006'da kadroya katılan Kamara; Houston, Kansas, Norwich ve Middlesbrough gibi denemelerinde dikiş tutturamadı. Ancak Ekim 2014'te tekrar ilk kulübü Columbus Crew'e imza attığında; ibre tersine döndü. Columbus formasıyla 82 resmi maçta 36 gol atarken; 7 de asist yaptı. Columbus'un hedef adamı olarak rolünü başarıyla sergilemesinin ardından; bizim için şok bir kararla 3 ay önce New England Revolution'a transfer oldu. 32 yaşındaki emektar bitirici, New England'da kendisi üzerine bir sistem kurulmamasına rağmen şu ana kadar 20 maça çıktı, 6 gol ve 2 asist ile oynadı.

Bradley Wright-Phillips - New York Red Bulls

Kariyerine Manchester City altyapısından başlayan Wright-Phillips'in sonrasında sırasıyla Southampton, Plymouth, Brentford ve Charlton Athletic gibi düşüşte bir kariyeri oldu. İngiltere'nin alt liglerinde attığı gollerle kendini gösteren ancak bir türlü destek bulamayan İngiliz forvet, aradığı desteği MLS'te buldu ve 2013 Temmuzunda New York Red Bulls'a transfer oldu. Havası ve suyuyla New York'un kendisine iyi geldiği 31 yaşındaki hücumcu, golleriyle de takımına muazzam bir katkı yaptı. New York formasıyla 108 resmi maça çıkan Wright-Phillips, 63 gol ve 13 asistlik performansıyla göz kamaştırdı. Major League Soccer'in 2016-2017 sezonunda New York play-off savaşı verirken; İngiliz futbolcu 28 maçta 17 gol ve 4 asistle katkıda bulundu.

Charles J. Sapong - Philadelphia Union

2011 yılında Kansas'ın draft ettiği Sapong, Orlando City'le başarısız bir kiralık döneminin ve Kansas ile bitiricilikten yoksun günlerin ardından komple forvet tanımına  Philadelphia'da ulaştı. Aralık 2014'te takas yoluyla Philadelphia Union'a katılan Gana asıllı Amerikalı, takımda sistemin as parçalarından olarak çok yol kat etti. Özellikle teknik direktörü Jim Curtin bu yıl ona daha fazla sorumluluk verirken; 27 yaşındaki forvet 24 maçta 7 gol ve 3 asistle oynadı. Philadelphia formasını toplam 56 resmi maçta sırtına geçirirken, 16 gol-6 asistlik bir performans gösterdi.

Fanendo Adi - Portland Timbers

Trencin'de profesyonel olarak futbol yaşamına başlayan Adi, kısa süre sonra kendini Ukrayna'da Metalurg Donetsk'te buldu. Ukrayna yaşamına alışamayınca serbest bırakılan Nijeryalı golcü, bir yıl sonra evi Trencin'e tekrar döndü. Bu dönüşünde attığı gollerle dikkat çekerken; 2013 yazında kendisini Kopenhag'da buldu. Kopenhag'da da pek dikiş tutturamadı, şansı ise kiralandığı MLS ekibi Portland Timbers'ta döndü. Timbers, kiralamanın ardından sonraki yıl için onu transfer etti. Kısa sürede gücü ve hızıyla takımın önemli bir dişlisi haline gelen Adi, MLS ekibiyle çıktığı 98 maçta 42 gol attı ve 8 asist yaptı. Portland T,mbers bu sezon play-off rekabetinin içinde yer alırken; 25 yaşındaki Nijeryalı forvet, 26 maçta attığı 13 golle takımına katkı verdi.

Dom (Dominic) Dwyer - Sporting Kansas City

2010'da USF bünyesine katılan ve burada attığı gollerle kendisini ispatlayan genç Dwyer, 2 yıl sonra Kansas tarafından draft edildi. İlk zamanlarında fazla dikkat çekemeyen İngiliz golcü, 2013 yılında kısa bir süreliğine Orlando City'e kiralandı. Burada 15 maçta forma giydi ve 19 gol-2 asistlik performansıyla beğeni kazandı. Kiradaki bu golleriyle saygınlık kazandı ve Kansas'a dönüşünden bugüne takımın önemli isimlerinden biri oldu. Kansas MLS'in 2016 sezonunda play-off basamağını korumaya çalışırken; Dwyer, 27 maçta 12 gol ve 2 asistiyle katkı veriyor. 26 yaşındaki İngiliz, Kansas formasıyla 132 resmi maça çıktı, 58 gol ve 11 asistle oynadı.

Will Bruin - Houston Dynamo


2011 yılında Indiana Hoosier takımından draft edilen Will Bruin, 5 yıldır devam eden Houston kariyerinde inişli-çıkışlı zamanlar geçirdi. Bu tutarsızlıkta teknik direktörlerin seçimleri de rol oynarken; Bruin, çoğunlukla formda olduğu zamanlar yedek kaldığı ya da 2 gol attığı bir maçın ertesinde ilk 11'de yer almadığı dönemler geçirdi. İyi bir bitiriciliğe sahip olan ve bunu zekasıyla birleştiren Bruin, çoğu zaman Houston sıkıntılı zamanlar geçirirken imdada yetişen isimdi. Bu yıl MLS'te oldukça kötü bir sezon geçiren Houston'da çoğunlukla yedekten oyuna girmek üzere 23 maça çıktı, 4 gol ve 2 asistle oynadı. Houston Dynamo formasıyla toplamda 191 resmi maça çıktı, 57 gol ve 22 asistlik bir performans gösterdi.